Ya sev, ya kaç... ya da sessizce "evet hayatım" de.
"Ben bir şey demedim" cümlesiyle başlayan sessizlik, 3 gün sürebilir.
Doğum günü unutursan değil, rüyasını anlatmazsan bile suçlusun.
"Ben karar verdim" Ne zaman verildiği meçhul, ama sen uymak zorundasın.
Beğenmediği hediyeyi yine de beğenmek zorundasın. Üstüne "düşünmen bile yeter" demeli, gözlerini kısarak.
"Git" der ama gitme.
Gitmezsen de "neden kalıyorsun" der.
Tripler arası geçişler, İstanbul trafiği gibi: ani, kaotik ve geri dönüşsüz.
"İstediğini yap" = Kesinlikle istediğini yapma.
Küs olduğu arkadaşının yanında kahkaha atarsan "tarafını seçmiş olursun."
Her tartışmanın sonunda seni "daha önce de uyardığını" söyler ama o uyarı asla yaşanmamıştır.
Gönlünü almak için çiçek değil, özür dilemen yetmez. Gönül tamir servisi açman gerekebilir.
"Beni neden seviyorsun" sorusuna yanlış cevap verirsen, oyun biter.
Kaprisli ilişkilerde şifreli cümleler vardır.
"Sorun yok" demek = Felaket geliyor.
Modu: Sabah prenses, öğlen drama kraliçesi, akşam belirsiz hava durumu.
"Sen bilirsin" derse... bilmemen daha iyi olabilir.
Aradığı şey ilgiyse de, fazla ilgi gösterince:
"Boğuluyorum ben bu ilişkide."
"Ben deli miyim ya" der ama sonra mesajı 14 ayrı yerden okutur.
Tartışmada mantık değil, his kazanır. Hatta hislerin hisleri bile.
"Sürpriz yap" der ama kendi planladığı sürprizi istiyordur.
O sinirliyken senin neşeli olman suç. "Ben böyleyken sen nasıl gülebiliyorsun!"
Ve finalde: Her şeye rağmen bir gülümsemesiyle yine barışırsın... Ta ki yeni bir trip baş gösterene kadar.
BUNU BİLİYOR MUYDUN
Amerika'da bazı yerlerde "kardan adam yaparken havuç burnun 10 cm'yi geçmesi yasaktır" gibi tuhaf ama gerçek kurallar var.
Sebep Görsel uygunsuzluk şikayetleri! Evet, bazı mahalle sakinleri uzun havuç burnun... yanlış anlaşılmalara yol açabileceğini iddia etmiş. Özellikle gençlerin güldüğü, bazı yetişkinlerin ise rahatsız olduğu "fazla uzun burunlar", komşular arası şikâyet konusu olmuş. Görsel masumiyetin korunması adına, yerel yönetimler işi ciddiye alıp ölçü getirmiş: