Kahvehane tipleri

Sürekli Çay İsteyen: Çayı gelmeden yenisini ister, garsonun gözüne fener gibi bakar.

Gazete Katlayıcı: Spor sayfasını eline alınca kimseye okutmaz, köşe yazarlarından daha bilgilidir.

Sonsuz Hikâyeci: "80'lerde ben..." diye başlar, 90 dakikalık film gibi anlatır.

Okey Profesörü: Taşlara şöyle bir bakıp herkesin elini çözer, yenilirse taşları suçlar.

Masadan Kalkmayan: Sabah gelir, gece kahvehane kapanırken hâlâ ordadır.

Sürekli Borç İsteyen: "Bugün sen ısmarla, yarın kesin ben..." der ama yarın hiç gelmez.

Sigaralı Filozof: Çayı elinde, dumanı kafasında: "Memleketi biz kurtarırız da sıra bize gelmez..."

Televizyon Hakemi: Hakemden daha çok düdük çalar, "VAR'a baksana!" diye bağırır.

Sessiz Düşünür: Saatlerce oturur, tek kelime etmez, varlığıyla dekor gibidir.

Muhabbeti Hiç Bitmeyen: Aynı hikâyeyi üç masaya sırayla anlatır.

Yeniçeri Ruhlu: Tavla zarını kılıç gibi savurur, yenilince "bu zarlar bozuk!" der.

Garsonun Gizli Düşmanı: Çayı fondip yapar, her beş dakikada bir "bi taze" ister.

Güncelci: Televizyondan önce haberi vardır, kahvehanenin Twitter'ıdır.

Şans Oyunu Delisi: Batakta kâğıt gelmeyince "destede hata var" diye söylenir.

Çay Bahane Sohbet Şahane: Aslında kahveyi sevmez, sırf muhabbet için gelir.

Emekli Kulübü Başkanı: "Benim zamanımda maaşla ev alınıyordu" diye başlar.

Ortamcı: Hiç oyun bilmez, sadece kalabalığı sever, masadan masaya dolaşır.

Takımcı: Fener, Galatasaray, Beşiktaş... Maç günlerinde adeta kulüp temsilcisi gibi davranır.

Sosyal Medya Düşmanı: "Şu telefonlar yüzünden kimse muhabbet etmiyor artık" diye söylenir.

Yalancı Pehlivan: "Ben de zamanında..." diye başlar, kendini yarı profesyonel futbolcu, güreşçi ya da boksör ilan eder.

BUNU BİLİYOR MUYDUN