Kadınların detaycılığı

BİR erkeği ormanın kenarına getirmişler. Bakmış ve "Hımmm orman" demiş.
Bir kadını ormanın kenarına getirmişler, başlamış;
"Kayın, maun, çam, gürgen, palamut..." demeye.
30 saniyelik olay, 25 dakikada anlatılır ve üstüne açık oturum düzenleyip tartışırlar.
Konuştukları konu da Burak'ın Selma'ya haber vermeden bir yerlere gitmesi.
Bu hastalığın semptomlarından biri olaydaki esas noktayı en son anlatıp, oraya gelene kadar alakasız kırk şeyden bahsetmek, hikayeyi bir asır geriden başlatmaktır. Stratejik olarak meseleye ortadan girer ki sen anlama diye.
Sen anlamadığını söyleyince, "Dur baştan anlatayım" diyerek amacına ulaşır. Kolay mı kadının günlük kelime deposunu doldurmak Çünkü günde 30 bin kelime konuşması lazım.
Birikirse Allah muhafaza ertesi güne bir atom bombası oluşabilir.
Erkek olarak bünyemiz bu kadar kelimeyi üst üste kaldıramadığı için bön bön gözlerle mecbur dinliyormuş gibi yaparız. Eğer sizin onu dinliyormuş gibi yaptığının farkına varırsa iltifata geçin:
Mutlu ise:
Ya sen böyle gözlerinin içi gülerek bir şeyler anlatırken, ben seni izlemekten, dinlemeye konsantre olamıyorum.
Sinirli ise:
Biraz klişe olacak ama sinirlenince gerçekten çok güzel oluyorsun.
Üzgün ise:
Seni bu ruh halinden çıkarıp yeniden mutlu edebilecek ne yapabilirim diye düşünüyordum.
Malesef bu iş böyledir erkekler genelcidir, kadınlar detaycıdır.
BUNU BİLİYOR MUYDUN
1995'te Michael Jordan, play-offlar sırasında onay almadan formayı 45 numaradan 23 numaraya değiştirdiği için 25 bin dolar para cezasına çarptırıldı.
1954'te Ernest Hemingway, iki gün içinde iki uçak kazasından sağ kurtuldu.
Neredeyse 24 saat sonra, ormandan elinde muz ve bir şişe cinle çıkarken bulunana kadar öldüğü varsayılmıştı.