Kadınlar sakallı olsaydı
MİSAL;
- Ayten naptırdın sakallara!!
- Naptırıyım şekerim hafif bir renk attırdım, açtırdım biraz...
- Aaa yakışmış ama iyi olmuş. Gözlerini göstermiş.
Ben de topuz yaptıracağım.
- Bak şimdiden söylüyüm, azıcık dudak kısmından aldır.
Dudakların kayboluyor.
- Doğru diyorsun, ben bir kuaföre gidiyim de aynı zamanda perma yaptırıyım.
BAŞKA neler olabilirdi... Bazı kadınlar diğer kadınların sakallarını kıskanır. "Benim neden onunki kadar gür değil" diye hasetlik yapardı..
JİLET reklamında Adriana Lima oynar, biz de erkekler olarak hep beraber Mars'a falan yerleşiriz artık.
BU yılın moda sakal rengi diye bir şey olurdu.
Bütün kızların sakalları fabrikadan yeni çıkmış gibi aynı renk olurdu.
ÇORBA içtiğinde sakallarına biriken çorba kırıntılarından dolayı eşinizi ya da sevgilinizi öpmekten tiksinirdiniz.
KUAFÖRLERDE sakal bakım ürünleri satılır; günlerde ottan kökten bakım kürü tarifleri verilirdi.
ERKEKLER kadınların sakalından şikayet ederdi.
"Ya kardeş hatunun sakalları batıyor ya. Yeni kestirmiş galiba, jilet gibiydi."
MİS gibi kokardı sakallar.
ÇEŞİT çeşit sakal örme teknikleri geliştirilirdi.
SAKAL tokası diye bir gereç, pazarda 5 tanesi bir milyondan satılıyor olurdu..
ERKEK şairler sevgilinin sakalına övgüler yağdıran şiirler yazardı.
HALAMIN amcam olabilmesi için gereken koşullardan biri gerçekleşmiş olurdu... Ama bu koşul tek başına halamın amcam olduğu anlamına gelmezdi...
BUNU BİLİYOR MUYDUN
İTALYA'DA bir maraton sırasında bir yarışçı, polis tarafından yanlışlıkla şüpheli olarak görüldü ve kovalamaca başladı. Yarışçı, durumu fark etmeden yarışı koştuktan sonra polis onu durdurdu. Polisler daha sonra hatalarını fark