"SANIRIM ÖLÜYORUM"CULAR:
Hafif bir boğaz ağrısında bile son nefesini veriyormuş gibi dramatik konuşurlar. "Beni unutma" diye mesaj atanı bile vardır.
DOKTORCULUK OYNAYANLAR:
İnternetten bir makale okuyup teşhis koyarlar: "Bence nadir görülen bir virüs kaptım, geçen sene Brezilya'da bir kişide görülmüş."
SİPARİŞ LİSTESİ ÇIKARANLAR:
Çorba, çay, battaniye, sırt kaşıyıcı... Hasta olmaktan çok lüks hizmet paketine abone olmuş gibidirler.
SON NEFESTE VASİYET BIRAKANLAR:
"Telefonumu açma, özel şeyler var, ama sil de deme, anı kalsın..." gibi garip talepler sıralarlar.
TÜM ILGI ONLARIN OLMALI:
Sen grip olduğunu söylersen, "Ama benimki çok daha kötü, sen anlamazsın" diye hastalık yarışına girerler.
SES TONUYLA HASTA OLDUĞUNU İSPATLAYANLAR:
Normalde bağıra çağıra konuşan tip, hasta olunca fısıldayarak "Kalkamıyorum..." diye dramatik sahne yaratır.
İLGİ ÇEKMEK İÇİN ACI ÇEKENLER:
Hangi organı ağrısa, o bölgeye elini koyup yüzünü buruşturup "Ahh, offff" diye bir tiyatro performansı sergiler.
MIZMIZ ÇOCUK MODUNA GEÇENLER:
Yetişkin ama hasta olunca çocuk gibi "Başımı okşa", "Uyut beni", "Ama çorban sıcak değil" diye sızlanırlar.
TIBBA İNANCINI KAYBEDENLER:
Doktor ne derse desin "İşe yaramaz, ben zaten mahvoldum" modundadırlar. Ama babaanne tariflerine körü körüne inanırlar.
İYİLEŞİNCE BİR ANDA SÜPER KAHRAMAN OLANLAR:
Yatağa mahkumken bile bir bardak su isteyip drama yapan kişi, iyileşince "Ben zaten o kadar hasta değildim" der.
AYNI HİKÂYEYİ 100 KEZ ANLATANLAR:
"Bak bir gece öyle bir ateşim çıktı ki, kendimi başka bir boyutta hissettim!" diye her fırsatta hastalık destanı yazarlar.
DOKTOR RANDEVUSUNA GİTMEYEN KAHRAMANLAR:
Günlerce "Ölüyorum" diye ağlayıp doktora git dendiğinde "Gerek yok ya, biraz dinleneyince geçer" diye direnç gösterirler.
REKLAMLARDAKİ HASTA ROLÜNE BÜRÜNENLER:
Battaniye altında, banyo yapmadan, kırmızı burunla 3 gün geçiren ve tam bir "soğuk algınlığı reklamı" cast'ı gibi gezenler.
BUNU BİLİYOR MUYDUN