Bir tarafta, kendini etin kralı ilan etmiş, "Pirzola yedim de ne oldum!" diye gezinen et severler var. Öte yanda ise "Yeşillik benim süper gücüm!" diyerek brokoliyle barış imzalayan vejetaryenler.
Et Severlerin Savunması:
"Et demek, hayat demek!
Kebap yoksa sofrada ne neşe var ne sevinç!
Bir lokma dana eti, en zor günümde bile moralimi yükseltir.
Marulla mı doyulur
O da ne Yeşillik gibi çiğnenip hemen kaybolan şeylerden ne anlar bu mide!"
Vejetaryenlerin Karşı Atağı:
"Et mi O kadar dertli!
Koyun da mı çok acı çekti, inek de mi ağladı
Bizim yemeklerimizde hayat var, sağlık var.
Bir tabak karnıbahar kızartması, yanında fırında patates, Hem hayvan dostlarımız mutlu, hem biz hafifliyiz.
Etin yağını çekmekle uğraşmıyoruz, kalbimiz rahat."
Mutfaktaki Günlük Gerçekler:
Et severler ızgara başında kuş gibi havalanıyor:
"Baksana o da ne
Brokoliyle patates haşlama mı Bu nasıl yemek
Şimdi o marul yaprağından bir ısırık alıp mutlu olan varsa buyursun gelsin!" Vejetaryenler ise mutfakta tencere kapağını açıp şöyle sesleniyor:
"Bak şimdi, fasulye, nohut, mercimek... Bunların gücüyle hem protein alırız hem dünyayı kurtarırız. Ama etin yağını düşünmüyorum, kolesterol korkum yok!"
Ortak Noktalar ve Gizli İtiraflar:
Ama arada bir et severler de itiraf eder:
"Ya kabul edelim, marul da güzelmiş aslında. Hele biraz sarımsaklı sosla... Ama bunu kimseye söylemeyeyim!" Vejetaryenler de gizlice:
"Evet, o et kokan evde bazen gizlice bir ısırık ister insan... Ama vicdan azabı var işte."
Birlikte Sofrada:
Bir gün, büyük bir aile yemeği. Masada et severler kocaman bifteklerini yerken, vejetaryenler tabaklarındaki renkli sebze tabaklarıyla barış içinde oturuyor. Arada, et sever birden "Bir parça denemek ister misin" diye uzatıyor, vejetaryen ise "Hadi sen de biraz salatadan dene!" diye karşılık veriyor.
Ama herkes bilir ki, gizlice tabak değiştirmek, birbirinin yemeğine küçük kaçamaklar yapmak bu sofranın gizli lezzetidir.
Son Söz: