Ergenlik yılları
"Ben kimim" evresine hoş geldiniz.
Aynaya her baktığında farklı biriyle karşılaşmak, ama hepsinin sivilcesi ortak.
Aileyle dışarı çıkmak Utanç festivali.
Hele biri "Annesi mi kardeşi mi" derse... Zemin yarılsa da içine girsem modu aktif.
'Hayatım mahvoldu!' tepkisinin sebebi:
Saçların istendiği gibi kabarmaması.
"Anlamıyorsunuz be!"
Ergenlikte temel iletişim dili.
Gizli günlükler, kilitli defterler, ve içinde sadece:
"Bugün Ayşe bana ters baktı... Bi' garip."
Sınavdan 70 alınca:
'Anne 70 kötü mü yani'
Sınıfın en yüksek notunu alınca:
Nobel'e aday gösterilmeyi beklemek.
Hormonlar:
'Sürpriz! Bugün seni sebepsizce ağlatacağız.'
Cool görünmek için gözlükle sınıfta oturmak
Ama tahtayı da görememek.
Banyo sonrası aynaya bakıp, saç fönlüyken hayatı planlamak:
"Müzisyen de olurum, oyuncu da. Yurt dışına da giderim. Çok da güzel olur."
Lisede popüler olmak için tek yol:
Dersi sabote edip sınıfın kahkahasına sebep olmak (ve sonra disipline gitmek).
Ses telleri:
"Bugün biraz ince, biraz kalın çıkacağım, bakalım ne olacak."
Birini beğenip onu stalklamak
Ama en fazla profil fotoğrafına kadar gidebilmek.
'İngilizce müzik dinliyorum çünkü duyguyu hissediyorum.'
(Sözlerini bilmiyorum ama ağlıyorum, bu bir sanat.)
Lisede yapılan her şeye anlam yüklemek:
"Kalemi bana verdi.
Demek ki bir şeyler hissediyor."
WhatsApp durumlarına yazılan derin sözler:
"Sessizliğim, fırtınanın habercisidir..." (Altına yazan:
"Kanka ne oldu")
Okul formasıyla kendini moda ikonu sanmak.
Kravat çapraz, saçlar dik, özgüven tavanda.
Sınıfta biri gülünce:
"Kesin benimle dalga geçiyorlar..." (Aslında senden önceki matematik sorusuyla ilgili.)
Aşık olmak Göz göze gelmek.
Ve sonra 3 yıl boyunca onunla tek kelime etmemek.