Egolu insanlar
"Abi senin gibisi yok!" lafını duyar duymaz karakter değiştirir:
Gözler yukarı, burun gökyüzüne. NASA yörüngeye aldı sanıyor.
Instagram'da 3 story'ye 4 emoji gelince, Nobel beklemeye başlar:
"Toplum üzerindeki etkim ölçülmeli" derken çok ciddidir bu arada.
Aynaya değil, sanki ödül törenine bakar gibi bakar:
"En iyi başrol: Kendisi." Kendine teşekkür etmeyi de unutmaz.
"Ben demiştim" demeyince tansiyonu düşer:
O cümleyle güne başlamazsa dengesi bozuluyor.
Toplantıda konuşmasa bile sonunda "Zaten bunu düşünüyordum" der:
Zihin okuma gücünü henüz keşfettik.
Kendine laf sokulunca "Şaka mı bu" diye trip atar ama herkese laf sokmayı hobi edinmiştir.
MizahEgo'nun kamuflajı.
Tüm hataları "bilerek yaptım" kategorisine alır:
Stratejik başarısızlık uzmanı. "Çok derin düşündüm, anlayamazsın."
Bir grup içinde kendi fikrini anlatmaz, manifesto yazar:
Araya girip "Biz yemek siparişi konuşuyorduk sadece" diyesi gelir insanın.
Tartışmayı kaybedince "Neyse ya sen anlamazsın" deyip çıkar:
Yani kendini Hawking, seni WhatsApp grubu admini zannediyor.
"Ben alçak gönüllüyüm" cümlesini en az 3 kere söylemeden günü bitirmez:
Öyle bir tevazu ki... zannedersin Forbes kapağı için poz vermiş.
"Ben olmasam bu işler yürümez" deyip 1 gün gelmediğinde herkesin yüzü gülmeye başlar:
O yokken ekip pikniğe gider, performans yükselir.
Her konuda bir "arkadaşı" vardır:
Konu uzaya çıksa "Benim bir arkadaş NASA'da..." (Yıllardır görmemiş ama Instagram'dan takip ediyor.)
Yüzüne "Sen mükemmelsin" diyenlere hemen inanır:
Bir kere duyması yeterli.
Ego: "Ben sonsuzum artık."