İLİŞKİLER dünyası öyle geniş ki, bir gün "Ghosting"le tanışıyorsun, ertesi gün "Zombieing" geliyor, şimdi de menüye "Breadcrumbing" eklenmiş. Adını Hansel ile Gretel'in ormanda bıraktığı ekmek kırıntılarından alıyor. Ama masaldaki kırıntılar eve götürürken, günümüz kırıntıları seni WhatsApp bildirim çukuruna gömüyor.
Peki nedir Breadcrumbing:
Özetle: Birinin sana sürekli "ufak tefek umut kırıntıları" atmasıdır. Tam kayboluyorsun, hop bir "Nasılsın" mesajı geliyor.
Tam unuttum diyorsun, "Bu hafta çok yoğundum" bahanesiyle bir kırıntı daha bırakılıyor. Sonra ortadan yine kayboluyorlar. Yani ilişki değil, Netflix dizisi gibi aralıklı sezon finali.
Breadcrumbing'in altın özellikleri:
* Sana asla bütün sandviçi vermezler; hep minik kırıntılar.
* Görüşme teklifini "Bakalım, belli olmaz"la ertelerler.
* "Tam seni düşündüm" mesajı, aslında boşluktan atılmış bir oltadır.
* Sana karşılık olarak bir ilişki değil, sadece "bildirim mutluluğu" sunarlar.
Bir örnek senaryo:
Sen: "Buluşalım mı" O: "Ay çok isterim ama bu hafta yoğunuuum..." (Üç gün sessizlik...) O: "Bu şarkıyı görünce aklıma sen geldin." Sen: "Galiba ilgileniyor." Gerçekte: Hayır, sadece Spotify shuffle'a kurban gittin.
Neden yapılır
* Ego takviyesi:
Herkes biraz fan ister.
* Boş vakit eğlencesi:
Candy Crush'ın modern versiyonu.
* Yedekte tutma politikası: "Belki lazım olur" mantığıyla insan saklama.
Nasıl anlarsın:
Eğer konuşmalarınız bir türlü ana yemeğe ulaşmıyorsa, hep atıştırmalık gibi kalıyorsa, işte oradasın:
Breadcrumbing sofrası.
Sonuç:
Breadcrumbing, dijital çağın "havada uçuşan ekmek kırıntısı"dır. Seni doyurmaz, sadece açlığını uzatır. Eğer bir gün kendini böyle bir kırıntı zincirinde bulursan, Hansel&Gretel gibi yap: Yolu takip etme, direk eve dön. Çünkü kimse "bildirim diyetiyle" beslenemez.