At yarışı oynayanlar
"İçimden bir his bu ata bastırıyor."
Bilim, istatistik, form yok.
His var. Altıncı hisle kasa boşaltılır.
"Ganyanı yüksek, riski alırım."
43 ganyanlı ata 5 lira yatırıp, sabah kahvaltısını çay-simit yapmayı göze alır.
"Son 3 koşuda 4'üncü olmuş, şimdi patlayacak bu."
At resmen patates olmuş ama bizimki hâlâ umutlu.
Nadasa çekilmiş gibi görüyor.
"Handikap 16 mı
Mis gibi yarış!"
Yarış tipi, pist cinsi, atın nesi var nesi yok... Her detaya hakimdir ama maaşına hakim değildir.
"Ulan o binici yerine şu binsin, uçardı be!"
Jokey seçimlerine sitemli.
Kafasında her ata ideal bir jokey vardır.
"Bu at favori ama ben sürpriz arıyorum."
Banko at varken bile içindeki Indiana Jones'u bastıramaz.
"Abi bu at annesinden dolayı çimde iyi koşar."
Atın soy ağacını sülalesine kadar bilir. Atın annesi çimde koşmuş, teyzesi kumda çuvallamış, o da not almış.
"Altılı kaç para verdi"
Oynamasa bile sonucu bilir, kimin ne kazandığını 2 dakika içinde öğrenir.
"Beşliyi tutturdum ama altılı gitti."
Hayat hep bir ayakla kaybedilen altılı gibi onun için.
"Bu at geçen yarışta 'tutulmuştu', şimdi salınmış."
Komplo teorisi, sahaya taşınmış. Atların bile arkasında "dönme dolap" arar.
"Koşuya kapanan at, açılırsa geçilmez."
Sanki Formula 1 anlatıyor gibi cümleler kurar. Teknik direktör gibi hisseder kendini.
"Kısa vade 6, sentetik pist, kilo avantajı var."
Şifreli gibi konuşur.
Anlayan için sanat, bilmeyen için Arapça hutbe.
"At koptu, geldi ama biz yokuz."
Her at kazanır ama nedense o hep farklı ata oynar.