Arabaların karakterleri-1
Ferrari Mahallenin havalı çocuğu:
Her gün spor salonuna gidip aynada kaslarını izleyen biri gibi. Aşırı özgüvenli, girdiği her ortamda dikkat çekmek zorunda. "Ben var yaa, 3 saniyede 100'e çıkarım!" diye böbürlenirken, bir çukur gördü mü panik atak geçirir.
Hızlı ama narin.
Lamborghini Ferrari'nin asi kuzeni:
Bu arkadaş, Ferrari'nin görgüsüz ve çılgın kuzeni.
Sürekli bağırıyor gibi duruyor, üstüne kapıları yukarı açılıyor diye hava atıyor.
"Beni herkes izlesin!" kafasında.
Çoğu zaman park ederken bile zorlanır ama sesiyle bile insanları korkutmaya yetiyor.
Volvo Mahallenin babacan amcası:
Bu adam hep emniyet kemeri takar, kırmızı ışıkta beklerken diğer arabaları da sabırlı olmaya davet eder.
"Önce güvenlik" mottosuyla yaşayan, herkesi düşünen bir karakter. Çocuğunuzu ona emanet edebilirsiniz ama hız yapmasını istemeyin, çünkü asla 120'yi geçmez.
Jeep Survivor'a katılmış kampçı:
Bu adam doğada yaşamayı seçmiş, şehri unutmuş biri. Asfalt yolda gitmek yerine "Şu dağın arkasından kestirmeden gidelim" diyor.
Sürekli çamura, kayalara tırmanıyor ama park yeri bulduğunda bile yanlamasına park etmeyi başarıyor.
Porsche Şık ama mütevazı iş adamı:
Ferrari kadar bağırmaz, Lamborghini kadar çılgın değildir ama onların geçtiği her yerde yine de herkes döner bakar. "Ben zenginim ama bunu yüzünüze yüzünüze vurmayacağım" dercesine ağır bir karizması var.
Bugatti Sahip olması hayal, görmesi bile zor:
Mahallede bir söylenti var, "Bir çocuk varmış, 1000 beygir gücünde koşarmış" diye...
İşte o çocuk Bugatti. Ama o kadar nadir ki gören yok, sadece Instagram'da fotoğraflarını beğeniyoruz.
Toyota "Bozulmaz" diye övülen adam:
Bu adamın bir sırrı var: Ne yaparsa yapsın asla pes etmiyor. 20 yıl boyunca bakım bile yaptırmasa hâlâ çalışır. Kendisi gösterişli değil ama yılların eskitemediği bir dost. Aynı zamanda cebinizdeki parayı da önemseyen biri, çünkü benzin konusunda sizi üzmez.
Ford "Ben Amerikan'ım kardeşim":
Bu adam büyük, güçlü, ağır. Kamyonetle gezer, hamburger yer ve sürekli country müzik dinler gibi bir havası var. Kendi tarzında efsane ama Avrupa kafasına biraz uzak. "Amerikan rüyası yaşamak istiyorsan, gel kamyonetime atla" diyen bir tip.