Haftanın ilk gününde Orta Vadeli Program'a (OVP) ilişkin Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen programa katıldım. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Sayın Cevdet Yılmaz'ın detaylarını paylaştığı OVP'de oldukça önemli konular var. Detaylara değinmeden hemen önce belirtmeliyim ki oldukça ayakları yere basan bir OVP görüyoruz ve toplantının ikinci kısmında sorulara açık yüreklilikle ve samimi bir şekilde cevap veren Cevdet Yılmaz gerçekten güven veriyor.
OVP'nin bana göre en önemli konularından birisi büyüme verilerinde yapılan revizyonlar. Sizi rakamlara boğmayacağım ancak büyüme tahminlerinin bir önceli OVP'ye göre aşağı yönlü revize edildiğini görüyoruz. Hatta önümüzdeki dönemde Türkiye ekonomisinin ortalama büyümesinin altında büyüyecek olduğu bir tablo görüyoruz. Her ne kadar bu çok istediğimiz bir durum olmasa da dezenflasyon döneminde bunun kısmen göz aradı edilebilir olduğunu kabullenmek gerekiyor. Zira yine OVP'deki enflasyon hedeflerine ulaşabilmek için bir süre daha potansiyelin altında büyümeye razı olmak gerekiyor. En azından uygulanan ekonomi programının bu ve benzeri kabullere dayandığı gerçeği bize bunu söylüyor.
OVP'de en çok dikkatimi çeken konu ise atıl işgücüne yönelik değerlendirmeler oldu. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Sayın Cevdet Yılmaz'ın konuşmasında en uzun süre ayırdığı konu buydu. Atıl işgücü oranının düşürülmesi konusuna ciddi bir şekilde kafa yorulduğu izlenimi elde ettim. Açıkçası OVP'de böylesi yapısal bir konunun uzun uzun ele alınmış olması oldukça önemli. Bu katkının ise ekonomiye kapsayıcı büyüme ve kalkınma perspektifinden bakan Cevdet Yılmaz'dan geldiği konusunda hiçbir şüphem yok.
Gelelim benim soruma. Toplantının soru-cevap kısmında Hazine ve Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek'e TL kredilerdeki aylık büyüme sınırına ilişkin bir soru sordum. Sayın Şimşek'e OVP'deki büyüme oranlarının aşağı yönlü revize edilmesi nedeni ile TL cinsi kredilerdeki aylık büyüme sınırlarının bir süre daha bizimle olacağı anlamını çıkarıp çıkamayacağımızı sordum.
Şimşek soruma finansal koşulların 2026'da daha destekleyici olacağını söyleyerek cevap vermeye başladı ve hemen ardından parasal aktarım mekanizmasının çok güçlü olmadığı durumlarda kredi büyüme sınırlaması gibi politikaların daha etkili olabileceğini ifade etti. Ayrıca yatırım, ihracat ve tarım gibi alanların bu sınırlamanın içinde olmadığının altını çizdi. Eğer parasal aktarım mekanizması daha etkili olmaya başlarsa bu kısıtlamalara bu seviyede ihtiyaç kalmayabileceğini söyledi. Anlaşılan TL cinsi ticari kredilerdeki aylık büyüme sınırı bir süre daha bizimle olacak ve parasal aktarım mekanizması güçlense bile kademeli bir şekilde sonlandırılacak.