Son veriler sıkılaşma süreci hakkında ne söylüyor

Ekonomi yönetimi enflasyonla mücadele kapsamında bir politika seti uyguluyor. Bu politika seti de ağırlıklı olarak iç piyasayı daraltma, ithalatı kısma ve nihayet toplam talebi düşürmek üzerine kurgulanmış bir sıkılaştırma programından oluşuyor. Son dönemin en çok tartışılan konularından birisi de bu sıkılaşmanın etkileri. Zira bazı veriler halen iç talebin canlı olduğuna işaret ederken bazı verilerde de sıkılaşma etkilerini göstermeye başladı. Hafta başında açıklanan verilerden bir kısmı sıkılaşma programı ile uyumlu sonuçlara işaret ederken bir kısmı da henüz sıkılaşma programı ile uyumlu görünmüyor. Örneğin; Sanayi Üretim Endeksi'ndeki yıllık yavaşlama dikkat çekerken aylık bazda beklenen daralma için halen ilave adımlar atılması gerektiği görülüyor. Diğer yandan işgücü istatistikleri kapsamında takip ettiğimiz mevsim etkisinden arındırılmış işsizlik oranı 0,2 puanlık artışla 9,1 seviyesine yükseldi. Benzeri şekilde genç nüfustaki mevsim etkisinden arındırılmış işsizlik oranı da 1,1 puan artarak 16,6 oldu. Önümüzdeki dönemde sıkılaşmanın dozunun artması ve etkisinin daha güçlü hissedilmesi ile beraber işsizlik oranlarının daha da artacağını öngörebiliriz. Ciro Endekslerine baktığımızda bir süreden bu yana devam eden yavaşlamanın biraz daha belirginleştiğini gözlemliyoruz. Ancak yine de yıllık 63,5'lik bir artış oranının sıkılaştırma programı ile uyumlu olmayan çok güçlü bir talebe işaret ettiğini not edelim. Ticaret Satış Hacim Endeksi'ndeki gelişmeler ise sıkılaştırma programı ile daha uyumlu seyrediyor. TÜİK'in ölçümlerine göre; Ocak ayında ticaret satış hacmi yıllık 0,4 azaldı. Aylık düşüş ise 3,2 gibi oldukça güçlü seviyede. Ancak tüketici güveninin ve hane halkı talebinin bir göstergesi olarak kabul edilen perakende satış hacminde ise aylık 2,6 ve