İhracatta ithal girdi meselesi

Uzun süreden bu yana devam eden bir şehir efsanesi ile ilgili 16 Mayıs 2019 tarihinde "İhracatın İthal Girdi Yoğunluğu" başlıklı bir yazı yazmıştım. Söz konusu yazıyı yazmamın sebebi "Türkiye'nin ihraç ettiği ürünlerin hammaddesinin yüzde 65-70'i ithal ürünlerdir" şeklindeki doğru bilinen bir yanlıştı. Nihayet Merkez Bankası 2022 yılının ilk Enflasyon Raporu'nda bu konuya açıklık getirdi ve benim daha önceki yazımı destekleyen verileri paylaştı. ŞEHİR EFSANESİNİN KAYNAĞI NEDaha önceki yazımda da belirtmiştim ama bugün gündem olduğu için bir kez daha hatırlatayım. "Türkiye'nin ihraç ettiği ürünlerin hammaddesinin yüzde 65-70'i ithal ürünlerdir" şeklindeki şehir efsanesinin kaynağı bir ekonomistin bir ilimizdeki sanayi odası için dahilde işleme rejimine ilişkin incelemeler neticesinde hazırladığı raporda yer alıyor. Yani söz konusu veri özel bir bölgeye ilişkin çalışmanın sonucu ve tüm Türkiye'yi temsil etmiyor. Ama nedense tüm Türkiye'ye aitmiş gibi bir algı oluşmuştu. TCMB RAPORUNDAKİ VERİ NEMerkez Bankası, 2022 yılının ilk Enflasyon Raporu'nda ihracatçı firmaların kur değişimlerinden ne derece etkilendiklerini anlamak açısından söz konusu firmaların ithal girdi kullanımlarının oranının önemine vurgu yapıyor. Yine Merkez Bankası, ithal girdi payını, firmaların doğrudan yurt dışı firmalardan yaptığı alımlarının (firma ithalatı), firmaların doğrudan yurt içi firmalardan ve yurt dışı firmalardan yaptıkları toplam alımlarına oranını alarak hesaplıyor. Bu hesaplama yöntemine göre; 2009-2020 yılları arasında ihracatçı imalat sanayii sermaye firmalarının ortalama ithal girdi payı 28,5 olarak hesaplanmış. Yani