Kredi faizi artarken mevduat faizi neden düşüyor

Malumunuz olduğu üzere bir süreden bu yana Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını artırıyor. Öyle ki son 7 PPK toplantısında toplamda 3400 baz puanlık faiz artışı yapılarak politika faizi 8,5'ten 42,5'e yükseltildi. Hatta 2024 yılının ilk toplantısında da 250 baz puanlık bir artış daha bekliyoruz. Böylelikle politika faizi 45'e yükselmiş olacak. Yapılan her faiz artışı da doğal olarak hem mevduat hem de kredi faizlerini artırdı. Ancak bir süreden bu yana mevduat faizlerinde "sıkılaştırma programı" ile uyumlu olmayan seviyeler gözleniyor. Yani Türk Lirası mevduat faizleri istenilen seviyelere çıkartılamıyor. Hal böyle olunca da mevduat faizlerinin görece düşük seviyede kalması tasarruf sahiplerinin ilgisini dövizden tam anlamı ile uzaklaştırmaya yetmiyor. Bu durum yavaş yavaş verilere de yansımaya başladı. BDDK'nın son verilerine göre pariteden arındırılmış döviz tevdiat hesaplarında (DTH) 723 milyon dolarlık bir artış var. Ayrıca algısal olarak da kurdaki artışın süreceğine ilişkin beklentiler henüz kırılabilmiş değil. Merkez Bankası'nın rezerv biriktirmek istediğini biliyoruz. Bunun için de ağırlıklı olarak swap işlemlerini kullanıyor. Ancak TCMB yerel swapları düşürmek isterken bu defa piyasadaki TL likiditesini artırıyor. Her ne kadar TL Depo alım ihaleleri ile bu fazla likiditeyi sterilize etmeye çalışsa da atılan adımlar henüz istenilen sonucu vermiş görünmüyor. Bankalar mevduat faizlerini yükseltmiyor. Daha önce de bankalardaki fazla TL likiditesinin sterilize edilmesindeki gecikmenin olası olumsuz etkilerini yazmıştım. Ancak o günden bugüne yukarıda da bahsettiğim üzere DTH'lardaki artışın belirginleşmesi konuyu yeniden gündeme getirme gerekliliğini ortaya çıkardı. Bir yandan kredi maliyetlerindeki artış devam ederken diğer yandan mevduat faizleri ona yeterince eşlik etmiyor.