Konkordato suistimali bitecek mi

Yazılarımı yakından takip edenlerin hatırlayacağı üzere konkordato konusunu sık sık gündemde tutmaya ve bu konudaki suistimallerin işini düzgün yapan diğer işletmeleri mağdur ettiğini ifade etmeye çalışıyorum. Sanırım bu konuyu Ankara Ticaret Odası Başkanı Gürsel Baran ile beraber en çok dile getiren kişilerden birisi benim. Elbette ne Gürsel Baran ne de ben yasalarla tanımlanmış bir hakkı gerçekten iyi niyetle kullanan şirketlere karşı değiliz. Ancak bu durum uygulamada karşılaşılan ve maalesef konkordato ilan eden şirketlerinin alacaklarının yaşadıkları mağduriyetleri göz ardı edeceğimiz anlamına gelmiyor.


Son dönemde birkaç kez düzenleme yapılmasına rağmen halen konkordato ilan etmenin son derece kolay olduğunu ve bunun neredeyse bir sektör haline geldiğini, "bir günde konkordato alırım" diyen bazı hukukçuların ünlendiğini gözlemliyoruz. Açıkçası bu konulardan ilgili Adalet Bakanlığı bürokratlarının da rahatsız olduğunu biliyorum. Fakat uygulamada bir şekilde kalması gereken ve gerçekten iyi niyetli işletmelerin faydalanması gereken bu uygulamada iyi niyetli olanlar ile art niyetli olanları ayırt etmenin çok kolay olmadığı gerçeğini de kabul ediyorum. Bununla birlikte mutlaka bir adım atılması gerektiği de aşikâr.


Diğer yandan konkordatonun mevcut hali nedeni ile ortaya çıkan tabloda o kadar çok kötü örnek var ki bir sorun haline dönüşen bu hukuki müessese ile ilgili şikayetler Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in de gündemine girmiş durumda. Geçtiğimiz günlerde bir televizyon kanalında mülakat veren Şimşek "Konkordato müessesesini istismar eden firmalar olduğuna dair sahadan bize şikayetler geliyor. Adalet Bakanlığı ile bu konuyu konuştuk, şu anda ortak bir çalışma grubu üzerinden değerlendiriyoruz." dedi.


Bu konuyu oldukça önemsiyorum zira uzun bir süreden bu yana devam eden ticari kredi kısıtları nedeni ile nakit akışı bozulan işletmelerin sayısı her geçen gün artıyor. Bu işletmelerin konkordato ilan etmeleri de bu işletmelerden alacaklı olanların nakit akışının bozulmasına neden oluyor. Bu bir kısır döngü ve maalesef reel sektörde domino etkisi oluşturma riski her geçen gün artıyor. Bu bakımdan konunun ciddiyetle ele alınması önemli.