Enflasyon beklentileri, politika faizi ve reel sektör

Merkez Bankası Para Politikası Kurulu'nun (PPK) Haziran ayı toplantısını pas geçmesinin ardından oluşan iklimde gözler bir yandan enflasyon beklentilerine diğer yandan da reel sektörün durumuna çevrildi. Zira Merkez Bankası'nın dezenflasyon programını katı bir şekilde uygulamaya devam ediyor olması nedeni ile görece oldukça yüksek kalan reel faizin reel sektör üzerindeki olumsuz etkileri de gün geçtikçe daha yoğun hissediliyor.

Elbette enflasyonla mücadeleden kesinlikle taviz verilmemeli. Bugün yaşadığımız pek çok sorunun temelinde de yüksek enflasyon ve yüksek enflasyona neden olan adımlar yatıyor. Bu gerçekliği bir kenara bırakmak bize hata yaptırır. Ancak diğer yandan yüksek faizin de belirli yan etkileri olduğu ve bu yan etkilerin dozunun son günlerde giderek yoğunlaştığı da başka bir gerçek. Bu bakımdan ara bir noktada reel sektörün kalıcı hasar görme riskini en aza indirgeyecek bazı adımların da elzem olduğu aşikar. Bu konuda evvelki yazılarımda dile getirdiği çözüm önerisini tekrarlayacağım ancak onun öncesinde hızlıca enflasyon beklentilerine bir göz atalım.

Haziran ayı itibariyle 12 ay sonrası için profesyonellerin enflasyon beklentisi 0,5 puan azalarak 24,6 seviyesine düştü. Bu beklenti reel sektör tarafında 1,2 puan düşüşle 39,8 olurken tüketicilerin beklentisinde 6,9 puanlık çok ciddi bir düşüş var. Tüketiciler 12 ay sonrası için 53 oranında bir enflasyon beklentisine sahip. Bu oranlar dezenflasyon programı için oldukça kıymetli. Zira hem 19 Mart sonrası piyasalarda yaşanan dalgalanmalar hem İsrail-İran savaşı hem de buna bağlı olarak hızla artan petrol fiyatlarının olduğu bir dönemde tüm çevrelerin enflasyon beklentisinin düşüyor olması kayda değer bir gelişme.

Gelelim politika faizi tarafına. Artık tüm beklentiler çok ciddi bir "içsel ve dışsal şok" olmazsa Temmuz ayındaki PPK'da Merkez Bankası'nın politika faizini indireceği yönünde. Hatta hafta içinde bir televizyon kanalına mülakat veren Türkiye İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran da önümüzdeki PPK'da 350 baz puan faiz indirimi beklediğini ifade etti. Hakan Aran'ın tespitlerine ve önerilerine neden çok ciddi bir şekilde önem verdiğimi evvelki yazılarımda defalarca belirttiğim için bugün yeniden yazmayacağım. Ancak çok kısa şunu ifade edeyim: Aran, Türkiye'de reel sektörü en iyi bilen bankacılardan birisidir.