Yıl sonu yaklaştıkça enflasyon tahminleri ve enflasyon gerçekleşmeleri her zamankinden daha önemli hale geliyor. Özellikle bu yıl bu konu çok daha kritik bir duruma geldi. Zira uzunca bir süreden bu yana çok güçlü bir dezenflasyon programı uygulanıyor ancak enflasyon üzerindeki etkileri beklendiği ölçüde olmuyor. Elbette enflasyonun %85 seviyesinden %33'e kadar inmesi son derece önemli bir başarı. Ancak uygulanan programın boyutu, süresi ve içeriği göz önüne alındığında bugün gelinen noktadan daha iyi bir seviyenin neden elde edilemediğini de sorgulamak gerekiyor.
Tabii ki bu kadar uzun süren bir programda programın işleyişini olumsuz etkileyebilecek gelişmeler olması normal. Örneğin bu yıl yaşanan don felaketi gıda fiyatlarında beklenmedik bir etki yarattı. Bir ara şiddetlenen İsrail-İran savaşının petrol fiyatları üzerindeki etkisi maalesef akaryakıt fiyatları üzerinden enflasyon beklentilerine zarar verdi. Dahası, metodoloji itibariyle 12 aylık enflasyonun ortalamalarına göre hesaplanan kira artışları aylık enflasyonun düşüşünü yavaşlattı. Enflasyonun neden istenilen seviyelere gelmediğine ilişkin gerekçeleri artırmak mümkün. Fakat benim bugünkü amacım gerekçelendirmek değil mevcut durum üzerinden önümüzdeki süreci okumaya çalışmak.
Eylül ayında beklentilerin oldukça üzerinde gelen enflasyonun ardından gözler Ekim ayı verisine çevrildi. Çünkü Eylül ayı enflasyon verisi ile beraber yıllık enflasyon uzun bir aradan sonra yeniden yukarı yönlü hareket etti. Piyasada yapılan anketlerdeki genel beklenti enflasyonun Ekim ayında %2,71 seviyesinde olacağı yönünde. Ancak benim yakından takip ettiğim ve öncü gösterge olarak çok daha fazla önem verdiğim Web-TÜFE endeksi Ekim ayında %3,09 artmış görünüyor. Bu iki veri arasında her ne kadar düşük bir oran farkı olduğu düşünülse de esasen aradaki fark kritik önem taşıyor. Çünkü veri 2,71 gelirse yıllık enflasyonun yeniden düşmeye başladığını göreceğiz. Ancak %3'ün üzerindeki bir veri yıllık enflasyondaki artışın ikinci aya taşınması anlamına gelir. Bu da Merkez Bankası'nın faiz indirim patikasına ilişkin politikaların bu kez daha farklı bir şekilde gözden geçirilebileceği sonucunu doğurabilir. Tüm bu gelişmeleri anlayabilmek için Kasım ayının ilk haftası son derece önemli. 3 Kasım'da Ekim ayına ilişkin enflasyon verisini göreceğiz. 7 Kasım'da ise Merkez Bankası Enflasyon Raporu açıklanacak.

19