15 Temmuz bugünlerin hazırlığı mıydı
Dünyanın içinden geçtiği akıl almaz sürecin yansımalarını haber akışında her gün daha fazla hayret ederek izliyoruz. Özellikle Türkiye'nin de içinde bulunduğu coğrafyada olan bitenlerin Türkiye'yi nasıl bir risk seti ile karşı karşıya bıraktığıaşikâr. Bölgemizde bizden başka istikrarlı ya da savaşa karışmamış ülke kalmadı. Hızlıda bir Ortadoğu haritası gözünüzün önüne getirirseniz tam olarak ne ifade etmek istediğimi anlatmak daha kolay olur.
Kuzeyimizde Rusya Ukrayna savaşı devam ediyor. Her ne kadar dönemdönemyoğunluğu azalsa da halen sıcak çatışma var ve yıllardan bu yana sürüyor. Yakın zamanda Azerbaycan 2. Karabağ Zaferi ileErmenistan'aağır bir yenilgi yaşattı ve topraklarını geri aldı. İran İsrail Savaşı devam ediyor ve yaşadığımız coğrafyanın etrafında yüzlerce füze havada uçuşuyor. Irak sınırları içindeki terör dalgası her ne kadar sönümlense de Irak'ın istikrara kavuştuğunu söylemekimkânsız. Suriye'de devrim sonrası sancıları devam ediyor. Lübnan tam bir keşmekeş ve uluslararası ilişkiler literatüre "Lübnanlaşma" kavramı ile girecek şekilde darmadağın olmuş durumda. Doğu Akdeniz'deki paylaşım savaşı farklı konular üzerinden devam ederken Güney Kıbrıs'ın Türkiye karşıtı tutumları sürüyor. Adalar konusunda Yunanistan'ın sürekli tahrikleri ile Avrupa Birliği'nin "ikiyüzlü" tutumunu hatırlatmaya bile gerek yok.
NATO müttefikimiz! olan ABD tarafında her ne kadar son dönemde olumlu sinyaller olsa da ABD bizi halen düşmanlarına uyguladığı CAATSA yaptırımları içinde tutuyor. Görüleceği üzere tam bir kuşatma var ve Türkiye bu kapsamlı belirsizlikler ve istikrarsızlıklar arasında istikrarını muhafaza edip çıkarlarını korumaya çalışıyor. Peki ya tüm bunlar tesadüf olabilir mi
Açıkçası büyük resmi görüp değerlendirmeler yapanların "komplo teorisyeni" olarak nitelendirildiği bu dönemde tüm bunların tesadüf olduğunu ifade etmek gibi bir kolaycılığa kaçmayacağım. Tüm bu yaşananların arkasında çok önceden kurgulanmış bir sistematiğin olduğunu ve Ortadoğu ülkelerini bölüp parçalayarak Batı'ya bağımlı hale getirme stratejisinin işletildiğini anlayacak kadartecrübem olduğunu düşünüyorum. Hal böyle olunca da 15 Temmuz ve 15 Temmuz'a giden sürece ilişkin bir okuma yaptığımda o geceki kanlı darbe girişiminin yakın coğrafyamızda yaşananların bir parçası olduğu kanaatimi ilk günden bu yana koruyorum. Nitekim FETÖ terör örgütü ele başının nerede öldüğü ve hangi tarihte oraya gittiğini herkesin bildiğini biliyorum.
15 Temmuz gecesi sadece iktidarı değiştirmenin hedeflenmediği, Türkiye'nin belirli bölgelerinin işgal edilerekparçalanma amacının güdüldüğü 15 Temmuz sonrası yapılan yargılamalardaki itiraflarda mevcut. Yani15 Temmuz gececi havada uçan uçakların amacının salt iktidarı al aşağı etmek olmadığını bugün çevremizde olan bitene bakarak daha kolay anlayabilirsiniz.