31 Mart seçimlerinin ardından Özgür Özel'in Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı ziyaret etmesi, ardından Erdoğan'ın iade-i ziyarette bulunması; Türk siyasetine uzun zamandır bir karabasan gibi çöken kutuplaşma, ayrıştırma hatta düşmanlaştırmanın son bulacağına ilişkin umutları yeşertmeye başlamıştı.
Ancak siyasetteki bu bahar havasının uzun sürmeyeceği anlaşılıyor. Çünkü, Özgür Özel'in üzerinde CHP'nin derin yapısı tarafından dayanılmaz bir baskı oluşturulmaya başlandı. Özel son grup toplantısında, adeta Kemal Kılıçdaroğlu'nun; "iktidarla müzakere edilmez mücadele edilir" dayatmasına boyun eğercesine bir cümle kullandı. Özel asgari ücret tartışmaları üzerinden konuşurken; "Bu alanda iktidarla müzakere kalmadıysa yapılacak iş mücadeledir" dedi. Elbette; muhalefetin iktidarla mücadelesi nomaldir ancak Kılıçdaroğlu'nun çıkışının ardından Özel'in kurduğu; içinde "müzakere" ve "mücadele" olan bu cümleler, CHP içinde "normalleşme"ye fren koyanların ekmeğine yağ sürecektir.
AK PARTİ CHP İTTİFAKI MANTIĞA AYKIRI MI
Ak Parti-CHP ittifakı mantığa aykırı olmasa da, siyasetin gerçeklerine uymayacak bir hayaldir. İdealleri, hayalleri, siyaset yapma biçimi, ideolojisi, dünya görüşü bakımından birbirine taban tabana zıt iki partinin ittifak kurması düşünülemez. Ancak "normalleşme"nin gereği olarak, Türkiye'nin çıkarları ve güvenliği noktasında dayanışma içinde olunabilir. Olması gereken de budur zaten.
Ak Parti İktidarından kurtulmanın gereği olarak, Cumhur İttifakı'nda bir "gedik" açma çabaları son dönemde adeta gözümüze sokuluyor. Cumhur İttifakı'nın dağılmasının bir erken seçim anlamına geldiğini de bilmek için müneccim olmaya gerek yok. Hem Devlet Bahçeli'nin, hem Erdoğan'ın üst üste yaptığı açıklamalar Cumhur İttifakı'nın yoluna devam edeceğinin işaretleri. Erdoğan'ın, Ak Parti-CHP ittifakı iddiaları ile ilgili altını çizerek söylediği; "CHP ile ittifak olmaz, normalleşme olur" sözleri de siyasi aklın gereğidir.
ÖZGÜR ÖZEL'İN ERKEN SEÇİM ÇIKIŞI
31 Mart seçimlerinin ardından; "Erken seçim çağrısı yapmayacağız" diyen CHP Genel Başkanı Özgür Özel, şimdi; "Bir buçuk yıl sonra erken seçim olacağını düşünüyorum" diyor. Özgür Özel, aslında CHP Genel başkanlığında ve siyasi yolculuğunda, toparlanmak ve zaman kazanmak istiyor. Aksi halde CHP'nin içindeki kurtlara yem olacağını biliyor. 31 Mart sonrası, bir erken seçim çağrısı yapmaması ve yapmayacağını açıklaması akıllıcaydı.
Ayrıca CHP'yi 31 Mart seçimlerinde birinci parti yapan oyların, DEM Parti'den ve İyi Parti'den gelen emanet oylar olduğunu zaten kendisi itiraf etmişti. Yeni bir seçimde bu oyların "çantada keklik" olmadığının da farkında. Oylar kendi partilerine döndüğünde CHP'nin elinde kalacak olan yine yüzde 25'tir. Özel'in bir buçuk yıl sonrasını işaret etmesi ise ayrıca anlamlı. Bir buçuk yıl sonra, iktidarın daha fazla yıpranacağına inanıyor olmalı. Ancak Mehmet Şimşek'in ekonomi yönetimi ve gidişat bir buçuk yıl sonra enflasyonun tek hanelere düşeceğini gösteriyor. Bu durumda enflasyonu ve hayat pahalılığını bitirmiş bir iktidarın karşısında Özgür Özel'in ne şansı olabilir