Erdoğan bunları söyledi, birileri hop oturup hop kalktı!

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın İsrail ile ilgili yaptığı son açıklamalar dünya gündemine de bomba gibi düştü.

Artık birilerinin bunu söylemesi gerekiyordu ve o lafları edecek yürek de sadece Erdoğan'da vardı:

"Nasıl Karabağ'a girdiysek, nasıl Libya'ya girdiysek, aynını onlara da yaparız. Bunun için güçlü olmamız gerekiyor."

Güçlü olmanın yolu, İsrail ve destekçilerinin sahip olduğu caydırıcı silahları elde etmekten ya da bizzat üretmekten geçiyor. Türkiye şimdiye kadar bu konuda epey mesafe aldı. TSK'da savunma ve taarruz silahlarında, ekipmanlarında yerlilik oranı yüzde 90'lara yaklaştı.

Yeter mi Yetmez. Günümüzde en önemli caydırıcı güç; Nükleer silahlara sahip olmak.

ABD, İngiltere, Fransa, yani İsrail'in "şakşakçısı" kim varsa, nükleer güce sahip. Resmen açıklamasalar da İsrail'de de nükleer başlıkların olduğu konusunda genel bir kanı var.

ERDOĞAN'IN ÇIKIŞLARI

TESADÜFİ DEĞİL

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın İsrail-Filistin çerçevesinde sarf ettiği sözlerin hiçbiri tesadüfi değil.

Cumhurbaşkanı, İsrail ve ABD'nin Ortadoğu'da, başkenti Kudüs olan "Büyük Sion" devletini kurma peşinde olduğunu biliyor ve görüyor. Onun için sık sık İsrail'in savaşı tüm bölgeye yayma amacından söz ediyor. "Vaat edilmiş topraklar" ya da "Arz-ı Mev'ut" rüyasına gönderme yapıyor.

İşte İsrail'in bir süredir Lübnan'ı gözüne kestirmiş olması da Nil-Fırat arasındaki topraklara ulaşma amacına dönük. Erdoğan bunu görüyor ve uyarıyor aslında. "Hamas sadece Gazze'yi değil, aynı zamanda Anadolu'yu savunuyor" sözleri de hakeza buna matuf. Bütün Ortadoğu liderleri, İsrail'in adım adım ilerleyişini eli böğründe izlerken, Erdoğan geleceği görüyor ve onları da uyandırmaya çalışıyor. Ama ne fayda. Hiçbiri uyanma emaresi bile göstermiyor. Aksine, İsrail ve Amerika'ya yaranma peşindeler.

ABA ALTINDAN SOPAYI GÖSTERMEK

Erdoğan'ın çıkışı aslında İsrail zulmüne "yeter artık" diyen tüm dünya halklarının duygularına tercüman olmuştur. En başta da Türk milletinin. Çünkü İsrail'e "Bir gece ansızın gelebiliriz" mesajı verecek, başka tek lider yok yeryüzünde.

Gazze'deki soykırımları çaresizce izleyen ve gözyaşı döken herkes; "Acaba İsrail'e sopanın ucunu kim gösterecek" diye uzunca bir süredir bekliyor. Birilerinin bunu yapması gerekiyordu. Bu duruş da en çok o toprakları dört yüz yıl boyunca yönetenlerin torunlarına yakışırdı. Yakıştı da.

Erdoğan'ın sözleri, bir anda İsrail'i hoplatmaya yetti. Küstah açıklamalar geldi.

İsrail Dışişleri Bakanı Israel Katz, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı, Saddam Hüseyin üzerinden tehdit etme cüretini gösterdi. Katz'ın da çok iyi bildiği gibi, İsrail'in de içinde olduğu