Bu yüzsüzlük, utanmazlık gerçekten tehlikeli. Korkmamız gereken kısım, gerçekleri ısrarla görmezden gelip bir de üstüne bunu tersyüz etmeye kalkmak.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, grup toplantısında işi öyle bir utanmazlığa vurdu ki, elinde pankartlarla Erdoğan'ın 600 bin konut sözü verdiğini ama 200 bin konut yaptığını söyleyip alay etti.

Şaka fakat gerçek; depremin ikinci yılında 201 bin konut yapıp teslim eden, bu yılın sonuna kadar 413 bin konut ve işyerini depremzedeye teslim edecek olan Erdoğan'ı bu olağanüstü hizmetten dolayı ayakta alkışlaması gereken adam kalkmış "sözünü tutmadı" diye dalga geçti.

Bu tip siyasetçilerin hiçbir ciddiyetinin olmadığını, muhatap dahi alınıp konuşulmayacak seviyede bir yüzsüzlüğü sergilediklerini artık anlamaları gerekiyor.

"Bedava traktör dağıtacağız" diye seçim kampanyası yapan; samimiyetsizliği, ikiyüzlülüğü, sahtekarlığı meslek edinmiş bu tip dolandırıcı siyasetçilerin Erdoğan'ın muhatabı olması dahi aslında zulümdür.

Bunun önceki genel başkanı Kılıçdaroğlu da "bedava ev vereceğiz" diye seçim kampanyası yapmış fakat CHP'nin güçlü olduğu bölgelerde dahi tek bir depremzede o bedava evi tenezzül edip almamıştı.

Maalesef utanmazlık, yalancılık, ikiyüzlülük, rezillik, seçmen dolandırıcılığı CHP'nin temel ilkeleri haline gelmiş.

Özgür Özel'in çantacılığını yaptığı İBB Başkanı İmamoğlu da farklı çıkmadı; aynı utanmazlığın, ikiyüzlülüğün devamı. İstanbul'a belediye başkanı olurolmaz deprem bütçesini reklam bütçesinin altına çeken İmamoğlu, sosyal medyadan hükümeti kentsel dönüşümü engellemekle suçladı. Çapsızlık timsali bu başkan da aynı genel başkanı gibi utanma duygusuna sahip değil; siyasi polemik üreterek kendi beceriksizliğini kapatmanın peşinde.