31 Mart'ın en büyük siyasi çekişmesi kuşkusuz İstanbul'da yaşanıyor. Adaylar kıran kırana bir seçim kampanyası yürütüyor. Murat Kurum ve Ekrem İmamoğlu'ndan sonra üçüncü sırada adı geçen DEM'in İstanbul adayları tatile çıkmış gibi, seçimlere üç gün kaldı ortalarda görünmüyorlar. Daha komik olanı ise DEM'in eş başkanları; eş başkanlar seçim konuşmalarında kendi partilerine oy isteyemiyorlar. "İstanbul'da oyunuzu DEM'e verin, biz kimsenin uşağı değiliz" diye çağrı yapan Leyla Zana'yı da linç edecekler, neredeyse!
O halde şu soru akla geliyor: İstanbul'da neden aday çıkardınız ve seçimlere neden katılıyorsunuz
Açık, dürüst bir tavrınız olmayacak mı
Mert olun, "İstanbul'da İmamoğlu'nu destekliyoruz" deyin, rahatlayın. Seçmeniniz de buna göre karar versin. Bu kadar sahtekarlığa ne gerek var
Fakat bu sahtekarlığın da bir mantığı var.
Birazcık dürüstlüğün, birazcık şeffaflığın bile İmamoğlu'na zarar vereceğini düşünüyorlar. Kendilerini CHP'ye o kadar angaje etmişler ki, "İmamoğlu'na laf gelmesin" diye susmaktan yorgun düştüler.