Bir siyasi partinin kendine oy vermesi için baskı görmesi 31 Mart seçimlerinin en enteresan yanı olarak siyasi tarihe geçecektir.

Düşünün; bir partiye kendi adaylarınıza neden destek istemiyorsunuz, diye sorulabiliyor

DEM'in, seçimlerin en prestijli şehirlerinden İstanbul'da kendi adayına bile sahip çıkmaması, aday çıkarıyormuş gibi yapması kuşkusuz CHP ile ittifakı gizleme çabasını yansıtıyor.

DEM'in Ekrem İmamoğlu'nu açıkça destekleyecek cesareti yok mu Niye desteğini gizli saklı tutuyor

CHP ile DEM birçok yerde "kent uzlaşısı" sağlamışken İstanbul'u neden gizli tutuyor

Bu yaklaşımın da bir aklı, bir hesabı var. Ekrem İmamoğlu'na akacak olan oyları engellememek için masaların altına saklanıp duruyorlar.

Ekrem İmamoğlu'yla ittifakı saklayarak belli bir seçmen kesimini ürkütmekten çekiniyorlar. Sağcı seçmenin İmamoğlu'ndan kaçmasının önüne geçmeye çalışıyorlar. Kendi tabanlarını da, el altından İmamoğlu'na yönlendiriyorlar. Kandil'deki terör baronları, seçime günler kala "AKP-MHP kaybetmelidir" deyip Ekrem İmamoğlu'na destek istemiyorlar mı

Normalde bunlar, bir partinin kendi iradesine sahip olmadığının açık kanıtı. Ayrıca, kendisini satranç tahtasında başka güçlerin elinde bir piyona dönüştürdüğünün ifadesi.

DEM'i anladık da tabanının tavrı ne olacak Merak edilen sorunların başında bu geliyor. Bu soruya da defalarca HDP'den milletvekili seçilen Altan Tan şöyle çarpıcı bir yanıt veriyor: "DEM Parti'de mevcut durumun devamını yani PKK'nın silahlı mücadeleye devam etmesini isteyenler Ekrem İmamoğlu'na oy verecek.