İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) etrafında başlayan yolsuzluk soruşturması Türk siyasi alanına sızan derin bir casusluk ağını da ortaya çıkardı. Hatırlarsanız, önceki gün kaleme aldığım köşe yazısında, bu skandalın köklerini Hüseyin Gün'ün itiraflarıyla başladığına vurgu yapmıştım. Hüseyin Gün, bir istihbarat aparatı olarak, Ekrem İmamoğlu'nun "ekosistemi"ni besleyen raporları eski CIA ajanı Aaron Bar'dan alıp doğrudan İmamoğlu'na ilettiğini anlatmıştı. O yazı, haziran ayında 112'ye düşen bir ihbarla başlayan süreci, MI6, CIA ve Mossad bağlantılarını, 5 bin 697 kişinin dijital kayıtlarını masaya yatırmıştı. Ama hikaye burada bitmedi. Dün, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan gelen yeni dalga, soruşturmayı bambaşka bir boyuta taşıdı: 4 yeni şüpheliye gözaltı kararı, milyonlarca İstanbullunun verilerinin yabancı ülkelere sızdırılması ve Darkweb'de satışa çıkarılması. Bu, sadece bir veri ihlali değil; ulusal güvenliğe kasteden bir istihbarat operasyonu.
Önceki yazımda, Hüseyin Gün'ün "üvey oğlu"nun ihbarıyla tetiklenen süreci detaylandırmıştım. MİT'in devreye girmesiyle Gün gözaltına alınmış, dijital materyallerinde FETÖ bağlantılı isimler ve yabancı istihbarat trafiği ortaya çıkmıştı. Gün'ün itirafları, İmamoğlu'nun bu raporları "harfiyen" uyguladığını ortaya koyuyordu. ABD ve Almanya'ya sızan 4.7 milyon kullanıcının verileri, İsrailli bir şirketin sunucuları üzerinden aktarılmıştı. Bu, Erdoğan karşıtı bir "istihbarat konsorsiyumu"nun izlerini taşıyordu.
Peki, yeni gelişmeler ne diyor Savcılığın açıklaması net: "İstanbul Senin" uygulaması üzerinden 4.7 milyon kullanıcının kişisel verileri ve konum bilgileri, iki yabancı ülkeye (ABD ve Almanya'yı işaret ediyor) sızdırılmış. Üstelik, 3.7 milyon kullanıcının aynı verileri Darkweb'de satışa çıkarılmış. "İBB Hanem" alt uygulamasında ise 11 milyon vatandaşın sandık bilgileri -evet, oy verme yerleri ve muhtemelen eğilimleri- program dışına aktarılmış.
Soruşturmanın genişlemesi, İBB'nin içindeki "akıllı şehircilik" birimlerini hedef alıyor. Gözaltı kararı verilen dört şüpheli: İBB Akıllı Şehircilik Daire Başkanlığı'ndan Sezgin Paydaş ve İsmet Korkmaz; İletişim Koordinasyon Merkezi'nden Ulaş Yılmaz ve bir isim daha (henüz kamuoyuna açıklanmayan). Bu isimler, örgüt yöneticileriyle ilişkileri tespit edilmiş; verilerin işlenmesi, yurtdışına gönderilmesi ve Darkweb'e yüklenmesinde doğrudan dahleri var.
Bu tablo, İBB'yi bir "veri madeni"ne dönüştüren bir yapıyı gözler önüne seriyor. "İstanbul Senin" uygulaması, akıllı şehir vizyonuyla pazarlanan bir araçtı; trafik, toplu taşıma, hatta sosyal yardımlar için konum ve kişisel bilgi topluyordu. Ama şimdi, bu verilerin MI6-CIA-Mossad üçgeninde dolaştığı anlaşılıyor.

 
									 
								 5
									5