Türkiye'nin başarısı muhalefeti mutsuz etmesin...

CHP Genel Başkanı Özgür Özel Suriye'de Esed'la randevulaştığı esnada Şam rejimi devrildi. Ne yapacaklarını bilemediler, zira çok şaşırmışlardı. Üstelik bu duruma çok üzüldüler. Erdoğan karşısında bir müttefiklerini kaybetmiş olmanın acısını derinden hissettiler. Toparlanmaları çok sürmedi; "Suriye'de İsrail kazandı" propagandasına sarılıverdiler hemencecik.

Netanyahu, Suriye'de artan Türkiye etkisi sebebiyle Erdoğan'ı Trump'a şikayet ederken "orada dur, Suriye'nin anahtarı Erdoğan'da" uyarısıyla karşılaşmıştı. Fakat bizdeki muhalefet "İsrail kazandı, Erdoğan kaybetti" propagandasını çok sevdiği için terk etmeye de yanaşmadı. Seslendikleri kitlenin her yalanı yutması bunda elbet başlıca faktör; ne de olsa karşılarında her yalana inanmaya hazır bir CHP kitlesi bulunuyor.

Türkiye'nin devreye girmesiyle Gazze'de sağlanan ateşkese de sevinemediler; Erdoğan'ın başarılı olduğu her şeye karşılar. Müzminlik mi, akıl tutulması mı, kötü niyet mi desem bilemedim. Hepsinden biraz biraz var; fakat, Erdoğan saplantısının insanı nereye götürdüğüne de mi bakmaz insan; hiç olmazsa bundan sonra Gazze'de insanlar ölmeyecek diye sevinir, ne bileyim ülkesi adına sevinecek bir söylem bulup çıkarır ortaya. CHP sadece rüşvete bulaşmış olmanın ağırlığını yaşamıyor; siyasi aklını ve söylemini de rüşvete bulaştırdığı için kan kaybediyor.

Tamam, en azından bu son Gazze'de olup bitene odaklanalım. Türkiye'nin devreye girmesiyle nihayet Netanyahu canisi dizginlenebildi, soykırım durduruldu ve bağımsız Filistin devletine giden süreç başladı. Bu yolda kaç gün yürünebilirse başarıdır. Her gün ölen kadınları, çocukları, Gazzelileri düşünün. Ateşkes bir başarıdır ve bunda bugüne kadar sözde masada bile olmayan Türkiye'nin rolü belirleyicidir.

ABD Başkanı Trump'ın, Türkiye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'a kaç kere teşekkür ettiğini de bir tarafa bırakalım. Ortadoğu'da olup biteni anlamak için İsrail medyasının çektiği "Gazze" fotoğrafına bakmak bile yeterli olabilir.