Siyasi polisiye tadında birkaç gün

Statüko sıkıcıdır; heyecanı yoktur, gerilimi kontrollüdür, sinirleri zıplatacak olayları yok denecek kadar azdır; sıkı bir düzene tabi olan her şey aslında fazla ciddidir, kavga ve gürültüsü de pek tat vermez.

Meclis'teki itişme kalkışmanın bile yumruklusunu tercih ederiz. Kaş göz patlamayan kavgaya burun kıvırırız.

Şık'ın yere düşmesi dışında seyirciyi kesecek pek bir aksiyon yoktu.

Türk siyasi hayatının yeknesaklığı çok can sıkıcıdır. Hiç çekilmez. Seçimlerde biraz heyecan rüzgarı eser. Hele sonuçlar sürprizlere gebeyse can gelir, hareket oluşur. Seçimler bittiğinde yerleştirme sınavı gibi kim hangi koltuğa geldi, kim makamını kaybetti, açıkta kaldı heyecanı uzar gider.

Siyasi okur yazarlığı yüksek olan bir ülkeyiz. Türk toplumu bilinenin aksine siyasi hayata karşı son derece duyarlıdır; siyasi olayları yakından takip eder ve yüksek düzeyde katılım sağlar. Siyasette kavga gürültü bitti mi rüzgarsız kalır, nefes alıp veremez. Birbirine sarar, en yakınındakileri hırpalamaya başlar.

Türkiye için en heyecanlı dönem FETÖ'nün istihbarat ve polisiye operasyonlarını başlattığı günlerdi. Sosyal medyada millet adeta coşmuştu. Ne günlerdi! FETÖ operasyonları "siyasi polisiye" tadında kim bilir kaç sezon izlendi Film, müzik arşivi gibi FETÖ kayıtlarını tutanlar bile var hala!

Koç'un ziyareti sırasında MHP lideri Devlet Bahçeli'nin odasındaki "17-25 saati"nin fotoğraf karelerine girmesi yine o heyecanlı eski günleri hatırlattı. "Bir zamanlar Amerika" tadında, sosyal medya kabına sığamadı. Ateşli çekişmelerin, heyecanlı yeni günlerin muştusu olarak yorumlandı. Dünyada en çok sosyal medya kullanıcısının bizde olması sebepsiz değil şüphesiz; meraklı insanlarız ve en çok da siyasi polisiyeden hoşlanırız.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in ayağından vurulmasına ne demeli Evet bildiğin silahla ayağından vurulmasına! Kim vurdurdu Hacı Bektaş Veli'yi anma töreninde önüne su konulmayan Kılıçdaroğlu mu Yoksa CHP'deki genel başkanlık yarışı silahlı çatışmaya mı dönüştü Alacak verecek kavgası diyenler de var, namus meselesi diyenler de!