'Siyasal Atatürkçülük'

Atatürkçülük maskesi yüzlerine yapıştı, çıkmıyor. İBB'de kurdukları yolsuzluk düzenini de Atatürk ile gizlemeye çalışıyorlar. "Atatürkçülük" yaygarası yaparak boğazlarına kadar battıkları rüşvet, irtikap ve yolsuzluk çukurundan çıkacaklarını sanıyorlar.

Her zamanki gibi, alışkanlık üzere akıllarına gelen ilk tepki Atatürkçülük; sihirli bir örtü gibi, her türlü fenalığın üzerini kapatıyor.

Bu sihirli maske bütün CHP genel başkanlarının elinin altında hazır bulunuyor. Sıkıştıkları her seferinde imdatlarına yetişiyor; dara düştüklerinde yüzlerine "Atatürk" maskesi takıp işin içinden sıyrılıveriyorlar.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel de böyle davranıyor; İBB'de büyük bir yolsuzluk patlak vermiş, belediye başkanının adı "Bay villa"ya çıkmış dert değil; Atatürk ajitasyonuyla tüm pislikleri üzerinden atıveriyor.

Atatürkçülüğün bu ülkede elbette hazır bir karşılığı var; CHP de bundan nemalanıyor; fakat, dara düştükleri her seferinde ülkenin kurucu lideri olan Atatürk'ü siyasileştirerek kendi pisliklerini kapatıyorlar.

Atatürk ve Atatürkçülük ile de uzaktan yakından bir bağları yok. Atatürkçülüğü bu ülkeyi peşkeş çekmenin aracına dönüştürmüşler ki, peşlerine takılan kitlenin saflığına, körlüğüne güveniyorlar.

Her gün karşılaştığımız bu "siyasal Atatürkçülüğün" günlük siyasi polemiklere alet edilmesinin dışında, gördüğü daha önemli bir işlev var.