Edirne'nin yollarını onun kadar arşınlayan olmadı. "Madem terörden vazgeçeceksiniz Öcalan gelsin Meclis'te DEM grubunda konuşsun" restine karşın koşa koşa Demirtaş ile görüşüp "Öcalan'a karşı Demirtaş" açıklamasını yaptı.
Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'in gözaltına alınıp tutuklanmasının ardından ise vites yükseltti ""Abdullah Öcalan'ın tecridi kaldırılırken Ahmet Özer'e tecrit uygulanmasını doğru bulmam" dedi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel'den bahsediyoruz. Özel'in kaç gündür kendisini böyle paralamasının, ortaya atmasının sebebi İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ile arasında yaşanan rekabet. Dışarıda DEM desteğini kaybetmemek, içeride de İmamoğlu'na yenilmemek için işi Öcalan'ı meze yapmaya kadar vardırdı. Biliyor ki Öcalan'ı istediği gibi harcayabilir; Kandil'in, Edirne'nin, Diyarbakır'ın buna sesi çıkmaz. O da sözde CHP'nin ama özde DEM'in belediye başkanı olan Ahmet Özer'i sahiplenmek için ses yükseltiyor. Arada kendisi harcanacak haberi yok.
Devlet Bahçeli'nin İmralı çıkışının ardından süreç çok hızlı işledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Bahçeli'ye destek geldi. Erdoğan "tarihi fırsat penceresi" açık diyerek Bahçeli'nin önerilerinin hala geçerliliğini koruduğunu vurguladı.
İmralı'yla aile görüşmesine yol verildi. Öcalan'dan "hazırım" mesajı geldi.
Ne var ki Kandil ve DEM cephesinde baştaki kararsızlık ve ikirciklik hali yerini hızla işi yokuşa sürecek taleplere bıraktı. Kandil, DEM'in Parti Meclisi'ni toplatarak "Sadece Öcalan olmaz, PKK da muhatap alınmalı; şu olmalı, bu olmalı" falan diyerek yeni talepler öne sürdü.