Bu kaset hastalığını CHP'ye Kemal Kılıçdaroğlu bulaştırdı. Meclis'te FETÖ'nün 17-25 Aralık kumpas kasetlerini okuyarak Erdoğan'ı devireceğini sanıyordu. Sonraki zamanda FETÖ, Kılıçdaroğlu'nun kulağına benzer çarpıtılmış dosyaları üfleyip durdu. Kılıçdaroğlu, bu yüzden CHP'nin gelmiş geçmiş en çok yalanlanan, en itibarsız genel başkanı olup çıktı.

Kılıçdaroğlu, etik kaygılara özen gösteren bir genel başkan olmadığı için ardından gelenlere de örnek teşkil etti. Bugün de Özgür Özel, CHP'yi bitirme noktasına getiren yolsuzluk iddialarından kurtulmak ve gündemi değiştirmek için FETÖvari kaset işlerine sarıldı. Özel, "en iyi savunma saldırıdır" diyerek dikkatleri karşı tarafa çekmeye uğraşıyor. Kavgada yumruk sayılmaz misali aklına gelen, kulağına üflenen bütün yalanları Kılıçdaroğlu gibi Meclis kürsüsünden bağıra bağıra dile getiriyor. 45 kaset varmış, bunların içinde kimlerin çocukları yokmuş ki! Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın, eski Başbakan Binali Yıldırım'ın... Yüzer gezer gemileri varmış, atanan büyükelçiler varmış falan filan.

Bu suçlamalardan anlaşılıyor ki FETÖ yeniden CHP'nin kulak dibine kadar girmiş. Kemal Kılıçdaroğlu'nun eline tutuşturulan onlarca dosyanın teki bile doğru çıkmamıştı. Ortaya attıkları yalanların tekini bile kanıtlayamamalarına rağmen yüzleri kızarmamış, yollarına-yalanlarına devam etmişlerdi. Özgür Özel'in de "turpun büyüğü Kıbrıs" iddiasıyla gündeme taşıdığı yalanların amacı aslında içlerine dert olan bu "turpun büyüğü" İmamoğlu'nun içeri alınması.