Öcalan PKK'yı daha önce de feshetti

İmralı'nın 27 Şubat'ta gerçekleştirdiği silahları bırakma ve örgütü feshetme çağrısı son derece önemli. İşin bu kısmına kadar olanını ülkede desteklemeyen yok. İktidarıyla, muhalefetiyle herkes 40 yıllık terör belasının son bulmasını istiyor. Eğer Kandil, İmralı'nın çağrısına uyar ve olumlu bir karşılık verirse "Terörsüz Türkiye" hedefine ulaşmak zor olmaz.

Ne var ki İmralı ve Kandil'in silah bırakma ve örgütü feshetme çağrıları, girişimleri ilk değil. 1999'da Kenya'da yakalanıp Türkiye'ye getirilen Öcalan, defalarca silah bırakma çağrısı yapmış, PKK'yı da feshetmiştir. 2002 yılında feshedilen PKK'nın yerine kurulan KADEK de bir buçuk yıl sonra, 2003 Ekim ayındaki örgüt kongresinde feshedilmiştir. 2004'e kadar sözde "silahlı mücadeleye" son veren örgüt, o yıldan itibaren tekrar PKK adını alarak terör dönemini başlatmıştır.

2009'dan 2014'e kadar değişik aralıklarla devam eden çözüm süreçlerinde de İmralı'dan silahları bırakma çağrısı yükselmiş, mektuplar yazılıp Nevroz meydanlarında okunmuş; Kandil, her seferinde İmralı'nın çağrısına uyacağını açıklamayı ihmal etmemiştir.

Sonuç malum. Şüphesiz bu kez iktidar da muhalefet de toplum da öncekilerden farklı olarak daha fazla umutlu. Yine de gözler Kandil'de ve nasıl yaklaşacakları merak ediliyor.

Kandil'den yapılan en net değerlendirme örgüt yöneticisi Mustafa Karasu'dan geldi. "Kesin silahları bırakıyoruz, kimsenin tereddüdü olmasın" dedi ama cümleyi de Öcalan'ın yazılı mesajında yer almayan bir ifadeyle belirsizleştirdi: "Artık siyasi ve hukuki koşulların yerine getirilmesi gerekiyor. Bunlar olmadan nasıl silahlı mücadele bırakılacak, bu kadar örgüt elemanı ya da örgüt üyesi nasıl bir sürece girecek Herhalde böyle bir süreç başladığında herkes bulunduğu yerde kalıp ne olacağını beklemeyecek. Böyle bir şey olabilir mi