MOSSAD bütün tuşlara aynı anda basıyor

Gazze'nin İsrail'e maliyeti katlettiği Filistinlilerden çok daha fazla oldu, olacak.

7 Ekim İsrail için tam bir dönüm noktası oldu.

Yahudi soykırımının doğurduğu mağduriyetin sonuna gelindi.

İsrail'in, Nazilerden daha gaddar, daha ırkçı, daha soykırımcı fanatik bir devlet olduğu bütün dünyanın gözleri önüne serildi.

İsrail'in imajı, bir terör devleti olarak, daha önemlisi, çocuk katili bir devlet olarak dünya kamuoyunun zihnine yerleşti.

Güney Afrika'nın başvurusu üzerine, Türkiye'nin sunduğu delillere dayanarak; İsrail devleti, Uluslararası Adalet Divanı tarafından soykırım suçlusu olarak sanık kürsüsüne oturtularak yargılanacak.

Gazze'de ise işler hiç iyi gitmiyor; İsrail ordusu şehir savaşında tarihinin en büyük kayıplarını verdi. Türkiye'nin ağırlığını koymasıyla Filistin devletinin kuruluşu artık ertelenemez bir hal aldı. Kısacası 7 Ekim, İsrail'de büyük sarsıntı yaratarak beka endişesi doğurdu. Amerikan himayesi olmasa İsrail diye bir devletin geleceğinin olmayacağı iyice ortaya çıktı.

İsrail dış politika doktrinini iyi anlamak gerekiyor; İsrail devletinin varlığı etraftaki devletleri dizayn etmesine sıkı sıkıya bağlı. Komşu devletleri, bu coğrafyayı denetim altına almadan İsrail'in varlığını sürdürmesi mümkün değil.

Bu açıdan bakıldığında Ortadoğu'nun sürekli ameliyat masasında tutulmasının sebebi de daha net anlaşılır. Bölgedeki Amerikan işgalinin nedenleri daha iyi görülür.

Türkiye'de 7 Ekim'den sonra peş peşe patlayan bombaları, terör saldırılarını bu resme bakarak okumalıyız.

ABD ve İsrail'in Türkiye'yi siyasi olarak dizayn etme hesapları 14-28 Mayıs'ta suya düşünce terör kartı yeniden ele alındı. 7 Ekim, İsrail'in Türkiye'ye karşı terör kartını açıktan ve sonuna kadar kullandığı bir dönemi başlattı.