Meclis üç TİP'li, iki DEM'liye rehin mi düştü

TBMM'deki oturumları, kanun teklifi görüşmelerini takip eden herkesin dikkatini çekmiştir. Birkaç TİP'li ve DEM Parti'li vekil ile onlara arka çıkan CHP'li milletvekilleri sürekli astığım astık, kestiğim kestik havasında oturumlarda kabadayılık yapıyor ve Meclis'in geri kalanını sindirmeyi başarıyorlar.

En son Meclis'teki sahipsiz hayvanlara ilişkin görüşmelere de yine benzer bir hava hakimdi. DEM Parti ile TİP ve CHP'li vekiller, sorunun gerçek mağduru olan ailelerin üzerine yürüyüp komisyondan kovmayı başardılar. Görüntülerde saldırgan hareketler, bağırışlar, tehditler havada uçuşuyordu.

Birkaç TİP'li ve DEM'li vekil, Antalya'da başıboş sokak köpeklerinden kaçarken kamyonun altında kalıp hayatını kaybeden Mahra Melin Pınar'ın annesi Derya Pınar ile köpeklerin saldırısında ağır yaralanan Tunahan Yılmaz'ın babası Halil Yılmaz'ı dövmekten beter ettiler.

AK Parti cephesi ve medyası da bu olayları genelde "Bakın mağdur yakınlarına hakaret edip kötü davranıyorlar" biçiminde şikayet ederek sundu. Evet, tamamen doğru; zorbalar, kötüler, fenalar, şöyle böyle; fakat buradaki asıl sorun üç TİP'li vekilin, iki DEM'linin diğer vekilleri Meclis'te nasıl sindirdiği gerçeğidir.

CHP'nin de güç verdiği TİP'li ve DEM'li vekiller sırf kabadayılık olsun diye bu kadar saldırgan değiller; sayıca az bile olsalar, birkaç vekille 'milli irade'yi sindirebileceklerini gördükleri için böyle nobran davranıyorlar. Meclis'e soktukları birkaç vekille Meclis'in asıl sahipleri gibi hareket ediyorlar. Meclis'in geri kalanı ise mevzuyu o kadar da kafasına takmıyor. Çoğu kendi kişisel derdinde ve meseleyi kavradıkları da şüpheli. İşin özünde kanunsuz olanlar, hukuksuz olanlar, zorba olanlar, teröre arka çıkanlar, gayri meşru olanlar, suçlu olanlar, milli iradeyi ayaklarının altına almaya çalışanlar onlar; fakat her şeyi alttan alan, güçsüz ve korkan davranan, sinen Meclis'teki 'milli irade'!