Mahalle baskısına tam gaz devam

Sanat dünyasında bugünlerde linç edilenlerin hızına yetişemiyoruz; hafta içinde sosyal medyada Yılmaz Erdoğan'ı parçalıyorlardı. Bulmuşlar eski başarısız bir öğrencisini, "oyuncu olamadın oğlum bari aktivist ol" dercesine eline tutuşturdukları bir metinle Yılmaz Erdoğan'ı linçe çağırıyorlardı. Toplanmaya, linçe meraklı karşı mahallenin bütün yetersizleri birleşerek Yılmaz Erdoğan'ı ezip eksiklik duygularını bir an olsun gidermeye çalıştılar.

Yılmaz Erdoğan kesmedi tabii öfkeli kalabalığı; Erdoğan'dan sonra tepkisini yetersiz buldukları Cem Yılmaz'a geçtiler. Linçlediler, linçlediler, linçlediler. Adam belki laftan anlarlar diye bir mesaj daha yayınladı. Baktı laftan anlayan yok hesabını kapattı. Adam daha ne yapsın Cem Yılmaz kadar hükümete muhaliflik eden bu kadar ünlü başka bir sanatçı da yok aslında; Cem Yılmaz CHP'ye asker mi yazılsın, her gün eylemden eyleme mi koşsun Ne istiyorsunuz

"Athena Gökhan" var bir de linçlenenler arasında. Gitarından çok Ekrem İmamoğlu'na aşkıyla ünlendi de denebilir. Fakat sonunda "Her tarafın o kadar çok açığı var ki, kimseye inancım kalmadı. Kendimi artık çok apolitik hissediyorum" dedi. Athena Gökhan, tekrar eski günlere döneceğini, apolitik takılacağını ve spor marşları yapmaya devam edeceği mesajını verdi fakat CHP'li mahallenin öfkesinden kaçamadı. Hikayesi aslında ikna ediciydi ve linçleyecek ünlü arayan kitle bunu yemedi. Onu da sosyal medyada dümdüz edip üzerinden arabayla geçtiler. İmamoğlu aşkı büyük olanın yediği linç de büyük oldu, doğrusu.