Bazı kavramlar vardır, adeta sihirlidir. Herkesin istediği anlama gelir. İsteyen istediği anlamı çıkarabilir. "Kent uzlaşısı" kavramı da altına her şeyi gizleyebileceğiniz bir pelerin gibi. Modernliği çağrıştırır, özgürlükleri çağrıştırır, demokrasi çağrıştırır; fakat bir tek PKK'yı çağrıştırmaz! Sihri tam da buradan gelir; terör örgütü PKK'yı bu kavramın içinde, bu pelerinin altında kolayca saklayabilirsiniz.

En iyisi baştan başlayalım. Kim çıkardı, kim üretti bu kavramı CHP mi Hayır! Onlarda bu akıl da yok.

Bu kavram, ilk kez Aralık 2023'te DEM Parti Meclisi toplantısı sonrası yayınlanan bir bildiride yer aldı. DEM, ittifak stratejisini "kent uzlaşısı" kavramıyla şekillendireceğini ilan etti.

"Kent uzlaşısı" kavramı, CHP-DEM işbirliğine siyasi bir görünüm katma ihtiyacından doğdu. Bu kavram, seçmen nezdinde CHP ve DEM'in yakınlaşmasını perdeleyecek bir argüman işlevi görüyor.

Normalde siyasi partilerin birbirleriyle iş birliğine yönelmesi olağan sayılır. Fakat biri Cumhuriyetin kurucusu partisi iddiasında, diğeri de cumhuriyeti yıkma iddiasında olan (terör örgütü PKK ve onun siyasi uzantısı) iki partinin ittifak yapması demek ki, o kadar da 'olağan' değil.

"Kent uzlaşısı" kavramı işte bu olağan olmayan, son derece kafa karıştırıcı, şüphe uyandıran işbirliği ve yakınlaşmayı seçmenin zihninde rasyonelleştirmeye yarayacak. Seçmenin aklındaki itirazları, kuşkuları giderip ortadan kaldıracak.

DEM Parti'den bugüne kadar yapılan bütün açıklamalarda rastlanan tutarsızlık aslında vitrindekilerin birer kukladan ibaret olmasından kaynaklanıyor.

DEM'in politikalarını belirleyen ve önemli konularda asıl sözü söyleyen arka planda duran terör örgütü PKK ve üst yönetim kadrolarıdır. DEM, kendinden önceki partiler gibi sadece ve sadece PKK'nın 'ara yüzü' konumundadır.