Suriye Devlet Başkanı Ahmet Şara ile PYDYPG adına Mazlum Kobani'nin imzaladığı 8 maddelik anlaşmanın ardından gözler Kandil'e çevrildi.

İmralı'nın çağrısı neyi, kimi kapsıyor diye tartışılırken Kandil ikinci plana düşmüştü. Suriye ayağı çözüldüğüne göre şimdi de sıra Kandil'in örgütü feshedip silahları bırakmasında.

Her fırsatta "Öcalan'ın çağrısına harfiyen uyacağız" diye açıklamalarına rağmen satır aralarında "önce ateşkes olsun", "silah bırakmak için şartlar yerine getirilsin" demeyi ihmal etmiyorlar.

Kandil'deki örgüt yöneticilerinden Cemil Bayık, son açıklamasında "Sürecin geleceği atılacak adımlara bağlı" diyerek yeni şarlar öne süren bir yaklaşım geliştirdi.

Selahattin Demirtaş da benzer bir bahaneye sığınarak "ön şart yok fakat devletin atması lazım gelen gerekli adımlar var" dedi.

Devlet şüphesiz Kandil'in zoraki olarak bu noktaya geldiğiningetirildiğinin farkında. Bu yüzden olsa gerek arada bir uyarı yapma gereği duyuyor. Bu konuda Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, gidişatı değerlendirdiği açıklamasında "ateşkes kabul etmiyoruz, silahlar teslim edilmeli" deme gereği duydu.

MHP lideri Devlet Bahçeli de "PKK'nın derhal ve hiçbir şart ileri sürmeksizin 27 Şubat çağrısı doğrultusunda kongresini toplayarak feshini karalaştırması, kanlı silahların teslimini bir an evvel yapması ertelenemez ve geciktirilemez bir gündem konusudur" dedi.