"Terörsüz Türkiye" sürecine karşı muhalefetin köpürtmeyi başardığı tartışmaların başında "Lozan" geliyor. PKK'dan pası alan CHP, "Terörsüz Türkiye" sürecine karşı ilk argümanını da elde etmiş oldu. PKK metinlerinde, konuşmalarında sanki bugüne kadar hiç geçmiyormuş gibi CHP ve muhalefet medyası, devlet ile örgüt arasında Lozan'ın kazanımlarını ortadan kaldırmaya dönük bir anlaşmanın var olduğu şayiasını yayarak "Terörsüz Türkiye" sürecine karşı toplumsal bir itiraz üretmeye koyuldu.
PKK zaten Lozan'ı ortadan kaldırmak için kurulmadı mı Örgüt, ayrılıkçı ve bölücü hedefler doğrultusunda 47 yıldır terör uygulamıyor mu PKK silahlıyken Lozan'ı ortadan kaldırmaya çalışmıyordu da şimdi örgütünü feshedip silahları bıraktığında mı Lozan'ı ortadan kaldıracak Teröre karşı tek zafer kazanan iktidarın PKK'ya taviz vermesi düşünülebilir mi Tavizi veren PKK'yken neden Erdoğanmış gibi yansıtılıyor
Akla ziyan bu teorilerin pratikte işe yaramadığı da söylenemez. CHP Genel Başkanı Özgür Özel başta olmak üzere muhalefet aktörleri bu söylemi tekrarlayıp durduğunda sorgulama ve akli melekelerini kullanma hususunda sıkıntı yaşayan, fanatikleşmiş yandaşların aklı karışıyor. Kulağa pek mantıklı gelmese de iktidar aleyhinde bir söylemi tekrarlamanın dayanılmaz hafifliğine kapılmamak elde değil. Toplumda ciddi bir karşılığı olmasa da küçümsenemeyecek bir kafa karışıklığı yarattığı da doğru.
"Lozan elden gidiyor" söylemi CHP'nin kodlarıyla uyumlu bir karşı propaganda işlevi görüyor. Bugüne kadar kendisini hep Cumhuriyet değerlerinin koruyucusu ve kollayıcısı bir kale olarak lanse eden CHP'nin yalan da olsa bu söyleme sarılması işine geliyor.