Kandil yine sahte hayallerin peşinde
İmralı'da DEM heyetiyle yapılan görüşme. Kandil'den gelen notlar Öcalan'a aktarılıyor:
"PKK'yı fesih ve silahları bırakma çağrısı sonrası daha önce örgüte 'merhaba' dahi vermeyen devletler görüşme sırasına girdi. 'Silahları niye bırakıyorsunuz, Suriye'de neden federasyon istemiyorsunuz', diyorlar. Birçok güç, açıktan ya da el altından bizle görüşmeye başladı."
Öcalan soruyor: "Bu güçler ABD, İsrail ve İran mı"
DEM heyeti sessizce onaylıyor.
Öcalan ekliyor: "PKK bölgede dengeleri değiştirecek savaşçı bir yapıya sahip, kendi yanlarında olmalarını isterler tabii."
Hikaye böyle uzayıp gidiyor. 2009'da başlayan ve aralıklarla 2015'e kadar devam eden "çözüm süreci" Kandil'in, istihbarat örgütlerinin gazına gelmesi ve kendisini dev aynasında görmesi üzerine yürümedi. Şehirlerde başlattıkları silahlı ayaklanma girişimi devlet tarafından bastırıldı. 2015'ten günümüze devlet, 10 yıl boyunca aralıksız bir şekilde içeride ve dışarıda terörle mücadele edip büyük bir askeri başarı elde etti. Ne var ki, bu diyaloglara bakıldığında PKK'nın o günden bu yana hiç ders çıkarmadığı görülüyor. Zihniyet hiç değişmemiş. Hala devleti korkutarak, "bak dış güçler beni destekliyor" diyerek silahla alamadığını şantajla elde etmeyi umuyor.
Türkiye'yi İsrail'le korkutarak kandırmaları ve bir şey elde etmeleri mümkün değil. Ayrıca samimiyet bütün kilitli kapıların açılmasını sağlar. Türkiye bu iyi niyeti ortaya koymuş durumda. Peki ya Kandil DEM'i de etkileyerek "olmazcı"yı oynuyor. "Öcalan özgür olmazsa bu iş olmaz" diyor. "Şöyle yapmazsanız, böyle yapmazsanız silahlar güncelliğini korur" tehditleri!