17-25 Aralık yargı darbesinin üzerinden tam 12 yıl geçti. Bu girişim, FETÖ'nün seçilmiş hükümeti devirmeye yönelik ilk açık hamlesiydi. Fethullah Gülen'in kendi ifadesiyle 17-25 Aralık bir "teknik nakavt" denemesiydi. Bu "teknik nakavt" başarısız olunca, 15 Temmuz'da bu kez askeri darbeyle Erdoğan'ı ve Türkiye'yi nakavt etmeye kalkıştılar.

Ancak 15 Temmuz'la birlikte, Türkiye'yi ele geçirme girişimleri kendi sonlarını da hazırladı. Sadece kendileri değil, kandırdıkları ve peşlerinden sürükledikleri geniş bir kitleyi de kriminalize ettiler; binlerce insanın hayatını yaktılar, mahvettiler.

17-25 Aralık'tan 15 Temmuz'a uzanan süreçte FETÖ, takkeyi çıkarıp kalpaklı Atatürk fotoğraflarının arkasına gizlenmeye çalıştı. Bir gecede bütün FETÖ'cüler modern, seküler bir profile; hatta koyu bir Kemalist kimliğe büründü. FETÖ abileri profillerine kalpaklı Atatürk fotoğrafları koyarken, FETÖ ablaları da başörtüsünü çıkarıp agresif bir Kemalist teyzeye dönüştü.

Ama FETÖ'nün bukalemunluğu burada bitmedi. Renk değiştirmeye hala devam ediyorlar. Bugün kalpaklı Atatürk fotoğraflarının yerini Ekrem İmamoğlu'nun fotoğrafları aldı. Şimdi de "Eko" üzerinden algı operasyonlarını sürdürüyorlar. En katıksız CHP'liler bile Ekrem İmamoğlu'nun adının karıştığı yolsuzluk iddialarını inkar edemezken, FETÖ bu gerçekleri perdelemek için profil resimlerini değiştirip fitne yaymayı sürdürüyor.

İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Bilal Erdoğan'la ilgili önceki gün kaleme aldığım yazıya tepki gösteren yüzlerce, hatta binlerce FETÖ hesabını incelediğimde dikkatimi çeken ortak bir nokta vardı: Profil resimlerinin büyük bölümünde Ekrem İmamoğlu bulunuyordu. Peki, Ekrem İmamoğlu'nu kendisine dava eden, ona sözde destek olan bu hesapların; FETÖ eleştirisi yapılan bir yazıya bu denli organize şekilde saldırmasının izahı nedir FETÖ ile Eko'nun kesişme sebebi ne olabilir acaba