Kafalar karıştı

İmralı'dan gelen mesajın "şartsız" olması sevindiriciydi. Tam o sırada toplantıya gönülden "barış" mesajlarıyla başlayan Sırrı Süreyya Önder'in sözlü bir not eklemesi kafaları karıştırdı.

Önce yazılı metinde yer almayan o notu hatırlatalım. Şöyle: "Şüphesiz pratikte silahların bırakılması, PKK'nın feshi demokratik siyaset ve hukuki boyutun tanınmasını gerektirir."

Araya atılan bu parça kamuoyuna okunan metinde de yer alabilirdi, neden sözlü olarak açıklanma gereği duyuldu Öcalan'ın mesajını, metnini zayıflatacağı için mi

Peki sözlü olarak aktarılması zayıflatmadı mı

İşin doğrusu Sırrı Süreyya'nın aktardığı sözlü not kafaları karıştırdı. Kamuoyu yazılı metni ikna edici buldu fakat Önder'in aktardığı kısım zihinlerde "acaba" diye soru işaretlerine yol açtı.

Nitekim PKK'ya yakın sitelerde o sözlü aktarılan kısım manşetlere taşındı. Neden, asıl önem yazılı metne değil de sözlü olarak aktarılan bölüme atfedildi PKK'ya bir pazarlık şansı verdiği için mi Kandil, işi yokuşa sürmek isterse o sözlü mesaja dayanması yeter.

Ayrıca "Şüphesiz pratikte silahların bırakılması, PKK'nın feshi demokratik siyaset ve hukuki boyutun tanınmasını gerektirir" sözlerinden ne kast ediliyor "PKK realitesinin" tanınmasını mı Belirsiz olduğu için her yöne çekilebilir.