İtalya yolunda 'terörsüz Türkiye' kulisi

Terörsüz Türkiye" adı verilen bu yeni süreç karşılıklı müzakereler üzerinden yürümüyor. İlk çözüm sürecinde masaya oturulup terör örgütünün talepleri dinlenmişti. Fakat bu şansı değerlendiremediler. Devletin iyi niyetini zayıflığa yorup terörle sonuç alacaklarına inandılar.

Örgüt lideri Öcalan'ın 27 Şubat'taki çağrısı üzerine Kandil'in kongreyi toplayıp silahları bırakması bekleniyor. Bu arada örgüt ile hiçbir müzakere veya pazarlığa girişilmedi. Ki, Kandil de devletin kendileriyle hiçbir temas kurmadığını doğruluyor.

Örgütün kongresini toplamadan evvel yaptığı ve bir ön şart niteliği taşıyan "Öcalan'ın özgürlüğü"yle ilgili talebi Ankara'da son dakika bir pazarlık denemesi olarak yorumlanıyor.

Kandil, devletin "pazarlık olmayacak, örgüt feshedilip silahlar teslim edilmeli" kararlılığını bir kez daha test etmek istedi.

Tabii, bu benim kişisel yorumumdan daha çok Ankara'da konuya hakim üst düzey devlet yetkililerinin aktardığı bilgiler. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın İtalya ziyaretini takip için gelen bütün gazetecilerin merak ettiği konuların başında "terörsüz Türkiye" sürecinin nasıl gittiği ve bir sorun yaşanıp yaşanmadığı geliyordu.

Kuliste sohbet ettiğimiz yetkililer Kandil'in kongresini toplarken bir yandan da "Öcalan'ın özgürlüğünü" talep ederek son bir el yükseltme denemesinde bulunduğunu değerlendiriyor. Kandil, önceki çözüm sürecindeki gibi devleti masaya ve pazarlığa çekmeye çalışıyor. Fakat devlet pozisyonunda sabit; örgüt feshedilip silahlar teslim edilecek! Kandil bu adımı atmadan hiçbir talebi dikkate alınmayacak.

MHP lideri Devlet Bahçeli'nin dün konuyla ilgili yaptığı "ön şart ileri sürülemez" temalı şu açıklaması devletin Kandil'in son dakika blöfünün tutmadığını gösteriyor: "PKK'nın derhal silahlarını teslim etmesi, kongresini toplayıp örgütsel fesih işlemini tamamlaması terörsüz Türkiye hedefinin enfekte olmaması, kimi komplikasyonların yaşanmaması için derhal sağlanmalıdır.