'Fırsat penceresi' kapanmak üzere

Kandil'deki terör baronlarından İmralı heyetine ve DEM eş başkanlarına kadar hepsi Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın geri planda kaldığından şikayet ediyorlardı. Erdoğan'ın Bahçeli'yi desteklediğinden şüpheliydiler. Ne bekliyorlardı, bilinmez. Fakat Cumhurbaşkanı Erdoğan ilk günden itibaren Bahçeli'nin çıkışını "tarihi bir fırsat penceresi" olarak değerlendirip destek verdi. Ve İmralı görüşmelerine imkan tanınmasını sağlayan Erdoğan'dan başkası değil.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünkü grup konuşmasında konuyla ilgili tüm soru işaretlerini gideren şu açıklamalarda bulundu:

"Bölücü örgütün lağvedilmesini sağlayacak çalışmaların dikkatli ve çok yönlü yürütülmesi talimatı verdim. Heyetin yaptığı (DEM) temasların verimli geçtiğini görüyoruz. Şayet çağrı yapılır, terör örgütü de adım atarsa kazanan Türkiye olacaktır."

Erdoğan, İmralı'dan gelecek olası bir çağrıya örgütün kulak tıkaması ve ipe un sermesi durumunda ise devletin demir yumruğunun devreye gireceğini açıkça ilan etti.

Öcalan'ın silahların bırakılması, örgütün ve bağlantılı bütün yapıların lağvedilmesi yönünde bir çağrı yapması bekleniyor. Yapar mı, ben o kadar emin değilim. Öcalan da şartlı-şurtlu konuşmayı sever. Yine de Öcalan'ın olası bir çağrı yapması durumunda gözler Kandil'e çevrilecek. Bu noktada Kandil'deki terör baronlarının nasıl bir tavır alacakları merak ediliyor. Örgütün Öcalan'ın çağrısına kulak vermesi çok zayıf bir ihtimal. Şu ana kadarki tavırlarından anlaşılan devleti oyalama peşindeler.

Kandil, Suriye'de rejimin çökmesinin ardından yeni koruyucu-hami arayışı içine girdi. ABD ve İsrail'in, Rusya'nın, İran ve Irak'ın kapılarını aşındırıp himaye arayışını sürdürüyor. Bu arada da devleti oyalamaya çalışıyorlar. Bunu DEM'in tavrına bakarak da bunu anlayabiliyoruz. Dillerinde hep oyalama anlamına gelen taktikler. "Önce devlet adım atsın, yok komisyonlar kurulsun!" vs. Kandil'den gelen talimatlara göre davrandıkları açık. Fakat bu kez "oyalama" fırsatı pek bulamayacaklar. Açık ve net bir şekilde olası silahla bırakma ve örgütü lağvetme çağrılarına uymazlarsa ipler kopacak ve İmralı turları da bitecek. Erdoğan'ın mesajı çok açık ve net. Bu saatten sonra devlet, askeri kabiliyetlerini devreye koyarak "terörsüz Türkiye" hedefine doğru kaldığı yerden devam edecek. Ve bu ihtimalin çok daha güçlü olduğu anlaşılıyor.