Kaç gündür bir komedi sahnesini izliyor gibiyiz. "Efendim bu çağrı örgütün Suriye kolu olan YPG'yi kapsamıyor!"
PKK'nın Suriye kolu olan PYD'nin başındaki Salih Müslim "Öcalan'dan çağrı gelirse uymaya hazırız" derken, PYD'nin silahlı kolu olan YPG'nin başındaki isim ise "Bu çağrı PKK'ya" diyerek kendisini ayırıyor. Mazlum Abdi, sanki Öcalan'ın talimatına karşı gelecek güçte bir figürmüş gibi havalara giriyor. DEM'liler de "bu çağrı Suriye ve İran dışındakileri kapsıyor" diye dalga geçen açıklamalar yapıyor. DEM heyetindeki bir isim de canlı yayına çıkarak, kısık sesle "herkesi kapsıyor" diyerek soruyu geçiştiriyor.
Dünyanın en kanlı, en ciddi meselesini çözmek için muhatap olan DEMPKK cephesi zafer sarhoşluğu içinde adeta herkesi salak yerine koyan açıklamalar yapıyor. Şüphesiz, bu yaklaşımları sadece ciddiyetsizlik ve laçkalık olarak değerlendirilemez.
"Tüm silahlı gruplar" lafının neyi ya da kimi kapsadığı tartışması aslında bu sürecin içini boşaltabilecekleri özenle oluşturulan bir manevra alanı. Daha işin başında üzerinde tepinecekleri bu alanı yarattılar. Süreci bu zemin üzerinden gevşetiyorlar.
Sanki İmralı'dan bir dakikada alınacak-gelecek bir mesajla bu tartışma sona erdirilemezmiş gibi. Peki neden gelmiyor Asıl soru bu olmalı!
Ayrıca devlet, o bildiride yer alan "tüm silahlı gruplar" ifadesinin daha açık, daha net bir şekilde örgütün Suriye kolunu da kapsadığının ifade edilmesini isteyebilirdi. Hadi, o an gözünden kaçtı, peki daha sonra neden hızla o ayrıntıyı netleştirme yoluna gitmedi Zaman kaybetmeden bu ayrıntının düzeltilmesi gerekiyor.
DEM'lilerin büyük bir kısmı Öcalan'ın çağrısında yer alan "tüm silahlı gruplar" sözünün terör örgütü YPG'yi kapsamadığını söylüyor, çok az bir kısmı da "kapsıyor gibi" muallak ifadeler kullanıyor.
"Kafalar karıştı" başlıklı önceki yazımda (https:www.aksam.com.tryazarlarkurtulus-tayizkafalar-karistihaber-1551018) İmralı heyetinde yer alan ve Öcalan'ın mesajını getiren isimlerden Sırrı Süreyya Önder'in araya eklediği sözlü notun PKKDEM cephesi tarafından istismar edileceğine dikkat çekmiştim. DEM eşbaşkanı Tülay Hatimoğulları, dün Meclis'teki grup toplantısında "adım atma sırasının devlette olduğunu" ve devletin "sürecin yasal ve hukuki adımlarını atması gerektiğini" söyledi.