Rusya-Ukrayna savaşı, İkinci Dünya Savaşı galiplerinin kurduğu uluslararası düzenin sonunu işaret eden emareler taşıyor. "3. dünya savaşı" değerlendirmelerinin bu kadar çok öne çıkmasının sebebi bu. Eski uluslararası sistem can çekişiyor; dünya, yeni bir uluslararası düzeni zorluyor. Rusya, İkinci Dünya Savaşı'nın galibi olarak eski gücünü geri çağırıyor. Putin'in "Sovyetler Birliği'nin çözülmesi benim için bir trajediydi" sözü, Rusya'nın eski Sovyetler Birliği haritasına geri dönüş isteğini açık biçimde yansıtıyor. "Ruslar ve Ukraynalılar aynı halktır" sözlerinin ardından Putin'in Ukrayna'ya yönelik büyük bir askeri harekatın düğmesine bastığını da unutmayalım. Rusya'nın Ukrayna'ya başlattığı işgal harekatı, mevcut uluslararası sistemin kurucuları ABD, İngiltere ve Avrupa'nın beklentilerin ötesinde tepkisine yol açtı. Bir günde dünyayı yeniden 1945'e geri götürdüler. Büyük bir savaşın eşiğindeymişiz gibi Rusya ile Batı arasına yeni bir "Demir perde" indirdiler. Bugün sahadaki tutumlarına bakılacak olursa; ABD ve İngiltere'nin sanki hep bu anı bekliyorlarmış gibi davrandıklarını, "fırsat bu fırsat" diyerek Rusya-Ukrayna savaşını körüklemeye çalıştıklarını gözlemliyoruz. Dünya, iki ülke arasındaki savaşın son bulması için çareler ararken, ABD ve İngiltere olası bir ateşkesin de önüne geçmeye çalışıyor. Batı'nın Ukrayna ve Zelenski'yi destekler görünmelerine karşın asıl desteklediklerinin "savaş" olduğu gözlerden kaçmıyor. Rusya-Ukrayna arasında ateşkes ve barış ihtimalinin en çok ABD ve İngiltere'yi korkutuyor. ABD ve İngiltere yeni bir uluslararası düzeni Rusya üzerinden baskılamaya ve daha doğmadan boğmaya çalışıyor. Avrupa'yı kaybetmek üzereyken