Ülkenin sorumluluğu Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sırtında. Ekonomi biraz kötü gitse ondan kötüsü yok. Sadece olumsuz olanı konuşmaya meyilli olduğumuz için Türkiye'ye çağ atlatan gelişmeleri görmezden gelip sıkıntılarımızı öne çıkarıyoruz.
Muhalif siyaset anlayışı olumlu her gelişmeyi karanlıkta bırakmak için uğraşıyor. Türkiye, tarihinde ilk kez küresel meselelere yön veren, küresel sorunların çözümüne dahil olan bir seviyede güç kazandı. Daha birkaç belediye yönetmeyi beceremeyen CHP, bırakın bu gelişme düzeyine yaklaşmayı, durumu kavramaktan bile son derece uzak.
Ne var ki, Cumhurbaşkanı Erdoğan daha dün şu açıklamayı yapmak zorunda kaldı: "Bu ülkenin aleyhine olacak her girişimin önünde, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Devlet Bahçeli durur diyeceksiniz."
Muhalefet cephesi, bu ülkeye çağ atlatan bir lideri ülkenin aleyhinde işlere kalkışmakla suçluyor, kara propaganda yapıyor. "Terörsüz Türkiye" sürecini "ülkenin aleyhine olacak girişim" olarak lanse ediyorlar.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, bu sürece destek verebilmek için "İmamoğlu tutuksuz yargılansın" şartını öne sürebiliyor. Erdoğan'a şantaj yaparak yolsuzluktan içeri düşen adamlarını kurtarmaya çalışıyorlar. Erdoğan 47 yıldır Türkiye'nin ayağına vurulan prangayı kırıp atma derdindeyken; Özgür Özel'in aklı İmamoğlu'nu çıkarmakla meşgul.
İktidar ve muhalefet arasındaki zihniyet görüldüğü gibi bu kadar farklı ve karşı uçlarda. Erdoğan, iktidarı döneminde Türkiye'yi küresel bir aktör haline getirirken; muhalefetin çalıştırdığı kara propaganda makinesi ise hep bu gerçeği karartmakla meşgul oldu.