CHP Genel Başkanı Özgür Özel'e yönelik tokatlı saldırının bir psikopatın işi olmadığını sanıyorum herkes kabul ediyor. Nitekim siyasi tarihimizde çokça rastladığımız bu tür saldırıların failleri hep özel olarak seçilmiş ruh hastası, psikolojik tedavi gören, dengesiz, raporlu, suçlu tiplerden oluşuyor. Saldırgana "deli" deyip geçemeyiz.
Bu kişinin eylemi hangi motivasyonla gerçekleştirdiğinin bir önemi yok. Onu motive edecek bir zayıflığı yakalayıp maniple etmeleri daha önemli. Bu açıdan provokatör üzerinde tepinmenin de bir anlamı yok; onu azmettirenlerin amacı, hedefi üzerinde durmak gerekiyor.
Tokat atılmasını küçümsememek lazım. "Altı üstü bir tokat, abartmayın" demek de yanlış. Özgür Özel'e atılan bu tokatla bir mesaj verilmek istendi.
Muhalefet cephesinden bakıp "mesajı iktidar veriyor, siyasi ortamı gerginleştirdiği için bu saldırı oldu" demek kolaycılık. Hakikati bilme derdi olmayanlar için bu tür taraflı değerlendirmeler en kolayı ve en sorumsuzu.
CHP, bugünkü siyasi ortamda çok önemli bir role sahip. Toplumsal-siyasal muhalefetin tam merkezinde yer alıyor. İçeride ve dışarıda iktidarla derdi olanların saf tuttuğu başlıca siyasi mevzi.
CHP'yi yönetmek Türkiye'yi yönetmek kadar zor. Sanırım bu ifade önceki genel başkana aitti. Anlatmaya çalıştığı zorluk, iktidarla derdi olan bütün güç çevrelerinin CHP'ye tesir etmeye çalışmasıyla alakalı.
19 Mart'ta beklenmedik bir şekilde Ekrem İmamoğlu'nun denklem dışına itilmesi CHP'de bir sahiplik değişimi anlamına geliyordu. Asıl patron devre dışı kaldı, Özgür Özel'in ise bir anda önü açıldı. Şunu iyi anlamak gerekiyor; Özgür Özel her ne kadar CHP Genel Başkanlığı koltuğunda otursa da partinin asıl patronu Ekrem İmamoğlu'ydu. Ta ki İmamoğlu hapse düşene kadar. 19 Mart'tan sonra yeni bir durum oluştu ve CHP'de Kılıçdaroğlu sonrası kurulan sahiplik-patronluk müessesi değişti.
Özgür Özel ise görüntüde onu genel başkanlığa taşıyan ilişkileri koruduğunu gösterse bile beklentileri karşılayamadı. Özgür Özel de "akıllı" biri; İmamoğlu'nun tutuklanmasının ardından bir yandan muhalefet rüzgarı estirerek CHP'yi etrafında konsolide etmeyi başardı; diğer yandan da onu genel başkanlık taşıyan güç çevrelerinin vesayetinden kurtulmak istedi.