ABD Kongresi'nin ayakta alkışladığı yalanlar

Bir topluluğun, grubun, kültürün varlığını şiddetle ortadan kaldırmaya dönük suçları uluslararası hukuk yüz yıla yakın bir süredir 'soykırım' olarak tanımlanıyor.

İkinci Dünya Savaşı sonrası kurulan dünyanın belli başlı, hatta neredeyse tek meşru dayanağı "soykırım" suçunu mahkûm etmesiydi.

Tarihte kaldığı sanılan bu suçun İsrail tarafından, Filistin halkına karşı işlenmesi dünya için büyük bir hayal kırıklığı yarattığı gibi mevcut uluslararası sistemin kurucu kolonlarını da yerle bir etti.

Başta ABD olmak üzere Batılı hükümetlerin bu soykırıma ortak olmaları ve İsrail hükümetine silah yardımında bulunarak desteklemeleri uluslararası sistemin krizini daha da derinleştirdi.

ABD Kongresi, soykırım sanığı Netanyahu'nun yalanlarını ayakta alkışlayarak küresel nizamı sağlamak gibi bir misyondan ne kadar uzak olduğunu dünyanın gözleri önüne sermiştir.

Maalesef ne ABD basını ne de uluslararası medya Kongre üyelerinin ayakta alkışladığı konuşmanın baştan aşağı yalanlarla dolu olduğuna dikkat çekme gereği duymuştur.

Oysaki İsrail'in 7 Ekim'den bu yana yaptığı bütün resmi açıklamalar, Netanyahu'nun bütün konuşmaları Gazze'deki soykırımının üstünü örtmek amacı taşıyor. Bu yalanları uluslararası kamuoyunun gündeminde tutmak isteyen ülkelerin sayısı ise çok az. Türkiye, başta Anadolu Ajansı olmak üzere İletişim Başkanlığı'nın çabalarıyla ilk günden beri İsrail'in yalanlarını deşifre ederek uluslararası toplumun ve medyanın gündemine getirmeye çalışmaktadır.

İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi, Netanyahu'nun ABD Kongresi'nde yaptığı konuşmadaki yalanları da tek tek çürüterek İngilizce ve Türkçe olarak deşifre edip kamuoyunun dikkatine sundu.

Bu yalanlardan öne çıkanlardan biri İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ABD Kongresi'ndeki konuşmasında ortaya attığı, "İsrail, sivilleri kasten hedef almıyor" sözleriydi. Oysa İsrail ordu yetkilileri, nsan ayında bir gazeteye verdikleri röportajda, ordunun Gazze'de "ölüm bölgeleri" oluşturduğunu ve buraya giren herkesi ayırt etmeksizin öldürdüğünü itiraf etmiştir.

Bunun yanı sıra Harvard Üniversitesi'nin de yaptığı bir araştırmaya göre, İsrail'in Filistin'e düzenlediği bombalı saldırılarda sivil hedefleri kasıtlı olarak vurma olasılığı yüzde 99 olarak hesaplanmıştır. İşgalci İsrail güçlerinin 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda, en az 16 bin 172'si çocuk, 10 bin 798'si kadın olmak üzere 39 bin 145 Filistinli hayatını kaybetmiş, 90 bin 257 kişi yaralanmıştır.