Ukrayna'da mahsur kalan 20 milyon ton tahılın dünyaya dağıtılabilmesi için İstanbul'da yapılan anlaşma öncesi bir yazı kaleme almış, operasyon sürecinin adeta bir film gibi yürütüleceğini söylemiştim. Çünkü o gemiler mayın yüklü Odesa limanında açılan güvenli koridordan geçerek Karadeniz'e gelecek, silah taşıyor mu diye tek tek aranacaktı. Nitekim aranıyor da Fakat buraya kadar macera filmi gibi ilerleyen hikaye artık bir kara komediye dönüşmeye başladı. Razoni isimli ilk gemi onca badireyi atlatarak, yani koskoca Putin ve Zelenskiy'nin onayıyla Odesa'dan Lübnan'a doğru yola çıktı fakat taşıdığı malı teslim edemedi! Çünkü "5 ay geciktiniz, mısır bayatlamıştır" diyen Lübnanlı alıcı malı kabul etmedi! Lübnanlı yetkililer de "Bizim misyonumuz geminin uluslararası sulara çıkmasını sağlamaktı, gerisine karışmayız" demekle yetindi. E peki sonra Razoni Türkiye'ye geri döndü ve 11 Ağustos'ta Mersin'e yanaştı. Financial Times'ın iddiasına göre burada yeni bir alıcıya malının 1500 tonunu sattı. Ardından Mısır'a gideceği zannediliyordu fakat radar alıcılarını kapatarak bir hayalete dönüştü! En son sinyali Kıbrıs açıklarında verdiği biliniyordu ama yeri kayıptı. "Nerede yahu bu gemi" diye merak edilirken Planet Labs PBC'den alınan uydu görüntüleri sayesinde Suriye'nin Tartus kentine demirlediği ve taşıdığı 26 bin ton mısırın bir kısmını boşalttığı ortaya çıktı. Yani Putin'in en yakın müttefiki olan Esad'ın topraklarındaki Rusya'ya