İmamoğlu İngilizce konuşmalı mı

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Almanya'da Münih Güvenlik Konferansı kapsamında gerçekleştirilen bir oturuma katılmış. Konuşmasını önündeki kağıda da sıkça bakarak kırık dökük bir İngilizce ile yapmış. Üstelik daha geçen hafta ABD Ankara Büyükelçisi Jeffry Lane Flake ile görüşmesindeki "I'am OK" gafı unutulmamışken... Ekrem Bey son dönemde Batı'ya entegre modern bir siyasetçi gibi görünme işini fazla kafasına takıyor gibime geliyor. İngilizce konuşmadaki ısrarı da buradan kaynaklanıyor. Hatta içten içe "Bakın Erdoğan İngilizce bilmiyor, ben biliyorum" mesajı vermek de istiyor olabilir. Bence hata ediyor, kendi kendini durduk yere zora sokuyor. Çünkü İngilizce'si öyle orta düzeyde ki gönlüne girmek istediği Beyaz Türkler bu performansına ancak burun kıvırır. Asıl hedef kitle olarak belirlemesi gereken yerli milli kesimin ise böyle bir beklentisi yok. Onlar aksine Erdoğan'ın İngilizce bilmemesini, bu durumu hiç iplemeden dünyaya Türkçe racon kesmesini seviyor. Onu kendisiyle özdeşleştiriyor. İmamoğlu ya Bülent Ecevit gibi akıcı ve profesyonel bir şekilde İngilizce konuşmak için ciddi bir eğitim almalı ya da anadilinde konuşmaktan hicap duymamalı. Sonuçta liderleri güçlü kılan konuştukları dilden ziyade özgüvenli tavırları ve sözlerinin içeriğidir. Bakın mesela şu an dünyayı parmağında oynatan Putin ağzına Rusça dışında tek kelime alıyor mu Suriyelileri 'seyreltmek' mümkün mü YAZARLAR 21.02.2022 - 10:10 Güncelleme: 21.02.2022 - 10:10 İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Başkanlığı, yabancıların mekânsal yoğunlaşmasının önüne geçmek amacıyla 'seyreltme' çalışması başlatmış. 10 binden fazla Suriyeli'nin bulunduğu illerde mahalle düzeyinde yüzde 25'in üzerinde yabancı yerleşiminin tespit edilmesi halinde rızaya dayalı yer değişikliği yapılacakmış. İlk uygulama Ankara Altındağ'da başlamış, 4 bin 514 Suriyeli ilçeden ayrılmış. Yani tercümesi şu; belli mahallelerde Suriyeliler hâkim nüfus haline gelirse gettolaşmanın önüne geçmek için o mahaller bir nevi dağıtılacakmış. Gayet yerinde bir karar, toplumsal entegrasyon için de böyle yapılması daha doğru olur. Fakat insan sormadan edemiyor. Urfa, Kilis, Antep ve Hatay gibi Suriyelilerin yoğun olarak yaşadığı hatta Türklerden sayıca fazla olduğu yerlerde bu seyreltme sahiden yapılabilir mi Ayrıca gönderilecekleri bölgede yaşayanların rızası da sorulacak mı Suriyelilerin Türkiye'de bulunmasından rahatsız olanların sayısı her geçen gün artıyor. Hatta bu meselede partiler üstü bir uzlaşı var halk arasında. Ucuz işgücü peşindeki işverenler hariç kimse kalmalarını istemiyor. İktidar bu durumun farkında fakat seyreltme gibi politikalar kanserli