Erdoğan 2023'e dışarıda eli rahatlamış olarak girecek

Arap Baharı döneminden itibaren limonileşen, Mısır'da Mursi'nin devrilmesiyle gerilen, 15 Temmuz 2016'daki başarısız darbe girişimi sonrasında ise apaçık hasmaneleşen Türkiye-BAE ilişkilerinde yeniden barış dönemine girildi. Kasım ayında Abu Dabi Veliaht Prensi Şeyh Muhammed bin Zayid Al Nahyan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı ziyarete gelmişti. Erdoğan'ın perşembe ve cuma gününü kapsayan iadeiziyareti ise beklentilerin de ötesinde bir sıcaklıkta geçti. Öyle ki Türk heyeti BAE tarafından neredeyse abartılı bir ilgiyle karşılandı. Erdoğan'ın makam aracı Kasr El Vatan Sarayı'na girerken, gösteri uçakları ve top atışlarıyla bir karşılama töreni düzenlendi. Heyete katılan üst düzey bir yetkiliye dün oradaki havayı sordum. "İşin açıkçası bu kadar iyi geçmesine biz de biraz şaşırdık" dedi. Peki ne oldu da düşmanlaşma derecesine gelen ilişkiler kısa sürede yeniden normalleşti Konuştuğum yetkili bu soruya esprili bir yanıt verdi: "Wittgenstein'ın dediği gibi; bazı sorunlar çözülmez, sadece ortadan kaybolur." Aslında her iki ülkenin de yeni bir sayfa açmak için kendine göre nedenleri vardı. Türkiye açısından bu hem başta Doğu Akdeniz olmak üzere dışarıdan çevrelenmekten ve giderek yalnızlaşmaktan kurtulma arzusu hem de yabancı yatırımcı ihtiyacına dayanıyor diyebiliriz. BAE'nin attığı adımın arkasındaki en büyük sebep ise galiba Trump sonrası dönemde daha realist bir dış politika geliştirme arzularından kaynaklanıyor. Trump'ın ölçüsüz desteği hem BAE hem de Suudi Arabistan'da ciddi bir özgüven yaratmış, "Arap ve İslam dünyasının süper gücü bizleriz" havasına kapılmalarına neden olmuştu. Bu özgüven Katar'a karşı uygulamaya çalıştıkları ambargoda sonuç vermediği gibi, Yemen ve Libya'da da epeyce bedel ödediler. Türkiye'de Erdoğan'ı devirme girişimleri de sonuçsuz kaldı. Günün sonunda onlar da pragmatik bir dış politikaya yöneldiler. Türkiye açısından mesele BAE'den ibaret değil. 2022'de AK Parti'nin dış politika tarihinde yeni bir döneme girildiğini söylesek abartmış olmayız. Son yıllarda muhalefetin de sıkça vurguladığı 'dışarıda yalnızlaşma' problemi karşısında yeni bir restorasyon dönemi başlatıyor iktidar. İsrail, Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan ile eşgüdümlü olarak barışıyoruz.